İstikbal göklerdedir.Bu sözün üzerinden 82 yıl geçti. Ve o zamandan bu zamana kadar birçok kişiye ilham oldu. Bunların en başında da Elon Musk gibi büyük isimler geliyor. Bu isimlerin büyük olmasını sağlayan projelerden ve şirketlerin de yaptıklarından biraz bahsedeyim. Öncelikle Elon Musk’ın şirketi olan SpaceX’in projelerini anlatayım. Asıl amacı Mars’ta koloni kurup insanlığın bir kısmını oraya taşımak. Bu amaç doğrultusunda birçok uzay mekiği atarak her seferinde uzay bilgimize daha yeni şeyler ekliyorlar. Amerika’da olan bir başka uzay şirketi NASA ise çok daha kapsamlı işlere imza atıyor. Mesela geçmişte yaptıkları Ay Misyonlarına 2024’te yeniden başlayacaklar. Ve 2028 yılında da orada kolonileşmeye başlayacaklar.
Diğer bir araştırmalarında ise K2-18b adlı bir gezegen keşfettiler. Bu gezegende su buldular ve yaşanılabilir bir gezegen olduğuna dair kanıtlar toplamaya başladılar. Ayrıca Amerika Dünya yörüngesinde çıkarlarına ters düşen durumlara karşı Uzay Kuvvet Komutanlığını da kurduğunu açıkladı. Amerika ile yarış halinde olan Çin ise uzaya düzenli olarak gidiyor. Hatta bu sene ocak ayında da Ay’ın karanlık yüzeyine bir iniş gerçekleştirmişlerdi. Onların planlarında da 2030 yılına kadar kolonileşme var. Ayrıca Hindistan’da bu çalışmalara başladı. Hem de gerçekten çok kısıtlı bir bütçeyle. 850 milyon lira… Karşılaştırmanız adına söyleyeyim Diyanet’e ayrılan bütçe 1.5 milyar lira. Ve Hindistan elinde olan bu bütçeye rağmen Ay’a gidecek olan mekiği hazırladı.
Çok iyi kalkış yapılmış olmasına rağmen yüzeye 2 kilometre kala Dünya ile olan bağlantısı kesildi. Aynı anda bu anları canlı yayında ülkemiz için anlatan Barış Özcan ise spam mesajlara maruz kaldı. Yani yıllar önce bir liderin kendi toplumunu göklere yükseltecek sözünü yine o ülkenin gençleri dinlemedi. Ülkemizi buna teşvik etmemiz gerekirken bunları yapanlara saygı bile duymadık. O ülkelerin neden bu kadar uğraştığını anlayamadık. Halbuki Dünya çok yakında insan nüfusunun artmasıyla beraber kapasitesinin sınırlarını aşacak. Ve bunun için başka bir gezegene ihtiyaç duyulacak. Veya herhangi bir savaş tehditi, salgın hastalık durumunda insanlığın devamı için yaşayacak bir yerleri olacak.
Ama bizim bunlara gücümüz yetmeyecek. Çünkü ne yazık ki yumurta kapıya dayanınca iş işten geçmiş olacak. Halbuki bize gelecekte gelişmiş bir toplum olmanın anahtarı dediğim gibi 82 yıl önce verildi. Ama biz bunun yerine “cin mi üç harfli mi” demenin doğru olduğunu tartıştık ve “Retweet etmek kul hakkı ihlalidir.” diyen bir kurum olan Diyanet’e bu kadar fazla para ayırdık. Ayrıca yine bu kurum istikbalin yönünü işaret eden Atamızın adını hutbelerde okutmadı. Peki sizce yaşananlardan sonra bizim istikbalimiz göklerde midir yoksa ayaklar altına alınmış bir halde midir? Bunun cevabını verebildiğimiz zaman geç kalmamış olmamız dileğiyle.
Şimdi diyebilirsiniz ki ee hani nerede türkiye ve uzay hakkında bir açıklama cevabını vereyim Yok.
Osman Güner