Kişisel gelişim. Son yılların en revaç konusu. Maddiyatın giderek arttığı bu hayat yolunda maneviyatını arayan insanlar. Binlerce yol ve tek bir amaç, kendini bulmak, içe dönüş ve huzur.
Kendine dönmek, tanımak öyle basite alınacak bir dönüşüm değil. İnanmak ve bırakmamak şart. Yıllarca birikmiş kırılmışlıkları, travmaları, kayboluşları bulmak zaman ve istikrar gerektiriyor.
Yol alırken, kendinle barışık ol. Neye ne tepki verdiğini gözlemle. Öfkeni, tepkini, mutluluğunu, isteklerini, amaçlarını seyirci edasıyla gözlemle. İçten içe tanı kendini. Bir süre kapat dış sesleri ve konuşan iç sesini.”Durun.” de. “Artık ben geldim, burdayım. Kendimi seviyorum ve bu andan itibaren kendimi daha çok seveceğim. Değerliyim.”de. Gerçekten söyle bunu kendine. Pozitif bir duygu yoğunla heyecanlansın, öyle atsın yüreğin ve bu başlangıcın olsun. Arada isteksizliğin de olacak. Olsun takılma. Her duyguyu hisset. İyide olsa kötüde olsa. Yarım kalma duygularında. Adını tam koy bu duygunun ki seni bir daha yakaladığında şaşırtmasın. Gelsin vede geçsin. Sadece izin ver.
İnsan her zaman yüreğiyle, beyniyle isteme halinde. Maddi manevi . İşte sorun tamda bu noktada. Uğraş isteme halini geçip, dilediklerine tam bir odaklanma da gizli. Netlik. İstediğin ne ise bunu tam olarak belirle. Belirsizlik isteği geriye çeker. İstediğin her neyse net ol. Enine boyuna düşün. Hayalini gerçek bir algıyla biçimlendir. Ve sonra söyle, Niyet ettim….. diye. Öyle bir inançla kalben etki beynin arka dağlarında gizli bilinçaltın şüphe duymadan kabul etsin.
Sevgiyle