Herşey mükemmel giderken olumsuz bir şey olmadığı için şüphe eder insanoğlu..
Ne yaşayacağım diye merak eder, çünkü biz fıtrat gereği böyleyizdir herşey iyiyken kötü bir şey olmadığı için şükretmek yerine gelecekte belki de hiç olmayacak olan kötüyü düşler, olmasını bekleriz…
En azından ben böyleyim..
Yanılmıyorum da..
Bazen güldüğüm zamanları sorguladığım oluyor..
‘İyi düşün iyi olsun’ derler peki ya böyle düşünmezsem herşey daha mı kötüye gidecek sahi daha ne kadar kötüye gidebilirdi ki…
Düşünmenin iyisi kötüsü olur muydu mazur görün bilmediğim için soruyorum.
Düşündüğüm, iyi şeyler olarak nitelediklerimin her adımına kötülük koyan ben, söyler misiniz nasıl bulacağım yolumu..
Kim gösterecek…
Etrafımda olağanüstü bir kalabalık, her yerde konuşan insanlar çoğu zaman neden diyorum mesela, neden konuşmak yerine sarılmayı tercih etmiyoruz ki?
Neden kızmak yerine baş okşamayı ilke edinmiyoruz…
Sadece birini istiyorum yanımda, yaptığım her hatada düzeltmek isteyen birini..
Tıpkı küçük bir çocuk yapboz oynarken, bir türlü bulamadığı küçük parçayı yerleştiren biri gibi…
Sadece birini istiyorum, karamsarlık içimi sardığın da her şeyin geçeceğini söyleyen birini…
Tıpkı bankta ağlayan kızın omzuna elini koyan dostu gibi…
Neyse yine mutlu olalım.
Dedik ya yukarıda, elimizde olanlar için şükredelim…
Geçiçek…
Gün gelicek bugünü hatırlamıycaz bile..
En azından ben buna inanıyorum ya da kendimi kandırıyorum bilmiyorum ki….