İşsizlik Nedir? İktisadi dilde işsizlik kavramının, halk dilinden farkları nelerdir?

Kaynak belirtilmedi

İşsizlik kavramı iktisadi literatürde olduğu gibi halk diline geçmemiştir. Halk içerisinde işsizlik kavramı çalışmayan herkesi kapsamaktadır. Bir işte çalışmayan herkesi toplum işsiz olarak nitelendirse de iktisadi sözlük bunun öyle olmadığını ortaya koymaktadır. Bilimsel ve iktisadi kaynaklara göre bir kişinin işsiz olarak nitelendirilebilmesi için son 4 hafta içerisinde herhangi bir iş arama kanalını kullanarak iş aramamış olması gerekmektedir. Bu tanımı daha yalın ve açıklayıcı hale getirecek olursak telefon, bilgisayar, gazete gibi çeşitli kaynakları kullanarak iş aramayan her bir kişi işsizdir. Görüldüğü üzere işsiz olabilmek için bile ortaya bir etken koyulmalı, son 4 hafta içerisinde hiçbir iletişim kaynağı kullanılarak iş aranmaması gerekiyor. Bu sıfatlara uygun herkes Oecd ve Tüik’in yaptığı işsizlik araştırmalarına dahil edilir.

Halk dilinde her ne kadar çalışmayan herkes işsiz olarak nitelendirilse de bunun resmiyette ve iktisat dilinde öyle olmadığı aşikardır. İşsizliğin en temel neden ve etkeni emek talebine karşı yeterli emek arzının olmaması ve istihdam alanlarının yaratılamamasıdır. Bu işsizliğin en basite indirgeyerek açıklanmasıdır. Ancak işsizlik türlerine göre işsizliğin oluşum sebepleri değişmekte ve çözüm yolları farklılaşmaktadır.

Günümüzde gelişmekte olan ülke ekonomilerinde en sık görülen işsizlik türü; Gayri iradi işsizliktir. Gayri iradi işsizlik isminden de anlaşılacağı üzere çalışmak isteyen insanların, isteklerine rağmen iş bulamaması ve iradelerinin dışında işsiz kalmış olmalarıdır. Devletlerin değişen hukuk sistemlerine rağmen birçok ülkenin Anayasasında çalışma hakkı yazılı olarak mevcuttur. Çalışmak isteyen herkese iş bulmak devletin anayasal görevlerinden biridir. Bu işsizlik türünde de bireyler çalışmak istemekte ama yeterli iş imkanları olmadığından mütevelli işsiz kalmaktadırlar. Sayısı en fazla olan ve çözülmesinin en çok zarüriyet taşıdığı işsizlik türü olarak iktisadi literatürlerde kendine yer bulmaktadır.

Ekonomik dalgalanma ve daralmalar da çoğu zaman işsizliğe sebep olabilmektedir. Ülkenin resesyon içerisinde girdiği küçülmeden etkilenerek işsizlik türleri ortaya çıkmaktadır. Bunlardan başlıcası; konjoktürel işsizliktir. Konjoktürel işsizlik, ekonominin daraldığı dönemlerde hortlayan, beraberinde enflasyonu da getiren bir işsizlik türüdür. Özellikle 1970 li yıllarda staglafsyon krizinin dünya ekonomisinde popüler hale gelmesinin ardından, bu işsizlik türü günümüze kadar uzanmıştır. Ekonominin canlı hale getirilmesi, yatırımların arttırılması bu işsizlik türüne karşı uygulanabilecek başlıca politikalar arasında yer almaktadır.

Günümüzde örneği sıkça rastladığımız ve 21. Yüzyılın işsizlik türü olarak görülen işsizlik türü de; Yapısal İşsizliktir. Üretim faktörlerinin yapısının değişmesi, emek talebi yerine makine sermaye talebinin artması ile yapısal işsizlik artışa geçmiştir. Günümüz teknolojik imkanlarının artması ile insan gücüne ve emek arzına olan ilgi de azalmalar meydana gelmiştir. Üreticilerin rasyonalite kavramı üzerine yoğunlaşması, en iyi işi en ucuz şekilde yerine getirme istekleri ile emekten daha çok makine istihdamı artmıştır. Buluşların artması, sürekli gelişen teknoloji de buna imkan vermektedir. İlkel hukuki kurallar ile uğraşmak istemeyen, emeğin maliyetinden kaçmak isteyen işverenler daha çok işi daha az maliyetle yapmak istemiş bu sebepten dolayı üretim ve istihdam yapısını tamamen değiştirmişlerdir. Teknolojik imkanların her geçen gün artacağı varsayıldığında yapısal işsizlik oranlarında yükseliş olacağı aşikardır

İktisadi literatür ile halk dili birbirinden çok ayrıdır. Halk insanı çalışmayan herkesi işsiz olarak nitelendirip işsizliği tek bir kavram olarak incelese de, iktisat işsiz olmak için bile ortaya bir vasıf konulması gerektiğini ve işsizliğin çok boyutlu tür ve sebepleri olabileceğini ortaya koyar. Bu sebepten dolayı günümüz ekonomik kavramlarını daha iyi anlayabilmek için siyasetten uzak bir perspektiften değerlendirmek, iktisat dili ve halk dilinin ayrımını iyi yapabilmek gerekmektedir…

 

 

Genç Siyaset
22 yaşındayım. Marmara Üniversitesi Ekonomi, İstanbul Üniversitesi Siyaset bilimi öğrencisiyim. Ekonomi ve siyaset alanında gündeme ilişkin yazılar yazıyorum. İlginiz için teşekkürler...
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
HİSLER, ANLAŞILMAMAK, YÜK OLMAK VE YAŞAMAK ÜZERİNE…

HİSLER, ANLAŞILMAMAK, YÜK OLMAK VE YAŞAMAK ÜZERİNE…

Sonraki
HIDIRELLEZ VE MANİFEST HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER

HIDIRELLEZ VE MANİFEST HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.