Herkese merhaba,
Üniversitenin bitimi, staj dönemi derken iş hayatına adımımı yavaş yavaş atmaya başladım. Bu adımlarımda beni cesaretlendirip ilerlemem için elini uzatanlar olduğu gibi yollarıma dikenler koyup yara bere içinde bırakarak geri çekmeye çalışanlarda oldu. Geri gittiğim her adımda beni ileri taşımaya çalışan nadir insanlarla yürümeye var gücümle devam ettim. İş hayatında düşmanın dostundan, köstek olanın destek olanından ve sevmeyenin de seveninden çok oluyor ne yazıkki. Kimsenin kazancına göz koymayıp bir baktıysam bir daha bakamadım malına. Rekabetim insanla değil kendimle oldu hep. Kimseye kendimi kanıtlamaya, inandırmaya da çalışma gereksinimi duymadım. Ancak, olay öyle yürümüyor bu camiada. Olabildiğine rekabetini insana yöneltmeli olabildiğine kendini pazarlamasın.
Staj döneminden sonra yine staj yaptığım yerde adım attım bu camiaya. Bu camiada tanıyabileceğim en iyi insanı tanıdım belkide. Kendisi mesleğinde kıdemli olan bilgisine tecrübesine sonsuz güvendiğim bir üstadım. Meslek etiğini, meslek bilgisini olabildiğine aşıladı bana. Arkadaş ortamında bugün gelen bir işi etik olarak doğru bulmadığımı gerekirse almayacağımdan bahsederken bir meslektaş arkadaşım almam gerektiğini bunun iş olduğunu ve normal karşılamak gerektiğini belirttiğinde farkettim ne kadar iyi insanla birlikte çalıştığımı. Yer yer kavga ettik, yer yer ben ona gönül koydum o bana gönül koydu ama dönüp hep yine koştuğumda beni bir abla gibi karşıladı. O zaman anladım, kardeşler kavga eder ama hep yine teselliyi birbirinde bulur. Fikrine, bilgisine, vicdanına güvendiğim o insan da benim ailemden. Desteğine teşekkürü borç bilmekle birlikte desteğimi esirgemekten de çekinmeyeceğimi tüm kalbimle hissediyorum.
İş ortamı, kaos ortamı. Sağını solunu kollamadığın an kazılan çukara düşmen ise an meselesi. Böyle bir üstada, bir ablaya sahip olduğum için hem çok şanslıyım hem de çok mutluyum. Teşekkürü borç bilmekle birlikte bu iletişimin ve ilişkinin bozulmamasını temenni ederim.