Into The Night

Selamlar dostlar. Öncelikle ilk blog yazıma hepiniz hoş geldiniz. İlk yazımda sizlere “Into The Night” dizisinden bahsedeceğim. Hadi buyrun yazıya geçelim.

Netflix’in Belçika yapımı ilk orijinal dizisi olan Into The Night, konu olarak aman aman ilginç olmasa da izleyiciyi içine çeken, oldukça sürükleyici bir yapım. Dizi tek sezon ve 35-40 dakikalık 6 bölümden oluşmakta. Ancak ikinci sezon için de onay aldığını hatırlatalım.

Konusundan kısaca bahsetmek gerekirse; güneş ışınları önüne çıkan her canlıyı yok etmeye başladığından bu arkadaşlarımız da uçak ile sürekli batıya doğru yani karanlığa gitmeye çalışıyor. Oyunculukları ben beğendim. Karakterler arasında da bir fıkra havası var desek yanlış olmaz. İtalyan, Polonyalı, Türk, Arap vb. birçok etnik kökenden karakterler mevcut dizimizde. Bu yüzden ırkçı söylemler de oldukça fazla. Özellikle her bölümde bir karakterin işleniyor olması bana Lost’u anımsattı. Genel itibariyle diziyi beğendim ve izlemeyen arkadaşlara şiddetle öneriyorum. İzleyecek olanlara iyi seyirler diyelim ve izleyen arkadaşlarla yazının devamında buluşalımm. 🙂

***Yazının bundan sonrasında spoiler vereceğimden “vay efendim spoiler yedim, allah seni kahretmesin” gibi çıkışlar yaşanmaz umarım… Başlıyorum spoiler vermeye, umarım okumaya devam etmiyorsunuzdur.*** 🙂

Dizi Türk düşmanı İtalyan NATO Subayı Terenzio abimizin havaalanında güvenlikten aldığı silah ile Moskova’ya gidecek bir uçağı kaçırmasıyla başlıyor. Uçağa bindikten sonra “Bakın güneşe bir haller oldu, herkesi öldürüyor batıya gitmemiz gerekiyor” dese de mürettebat ve yolcular buna inanmadığından Moskova’ya gitmekte diretiyorlar. Bu sırada pilot abimiz Mathieu kokpite giren İtalyan Terenzio abimizin elinden silahı almak isterken elinden vurulmasın mı? Hoppalaa sonra uçakta pilot arıyoruz. O sırada sonraki bölümlerde grubun liderliğine soyunacak olan, benim de favori karakterim Sylvie ablamızı görüyoruz. “Ben helikopter pilotluğu yapmıştım” diye atlıyor olaya, ne cesaret maşallah. Ama gelin görün ki hanımefendi sadece kullanmayı bilirken uçağı kaldırmayı ve indirmeyi beceremiyor. Uçağın teknisyeni Jakub’un açtığı bir YouTube videosu ile bir şekilde indiriyor uçağı ablamız. Sonrasında internette okudukları haberler ile İtalyan’a hak veren grubumuz rotayı batıya çeviriyor. İndikleri yerlerde yiyecek stokları yapılıyor, yakıt alınıyor ve yola devam ediliyor. Tabi bu arada İtalyan Terenzio bizim yağız Anadolu delikanlısı Ayaz abimizi kan revan içinde bırakıp uçağa biniyor. Güneş doğmadan tekrar uçuşa hazırlanan grubumuz Ayaz’ı geride bırakıp uçmaya hazırlanırken Ayaz abimiz arabayla gelmesin mi uçağın yanına? Tam bu sahnede mehteri mi versek, bayrakları mı assak bilemedik. Son uçuşta Terenzio NATO’ya ait bir yeraltı sığınağı olduğunu ve buraya gidilmesi gerektiğini söylüyor. Grubun da başka çaresi olmadığından yeni rota çiziliyor ve sığınağa giriş yapılıyor. Ama ne giriş… Tek solukta, gerile gerile izledim desem yalan olmaz diye düşünüyorum. Ama bu sığınakta grubumuzu büyük bir sürpriz karşılıyor. Dizinin ikinci sezonunda görüşmek üzere. Okuduğunuz için teşekkür ederim. 🙂

Yüksel Gültekin
23'ist
Subscribe
Bildir
18 Yorum
Beğenilenler
En Yeniler Eskiler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Çok olmadı geç olmadı hiç oldu!

Çok olmadı geç olmadı hiç oldu!

Sonraki
HER ŞEYE RAĞMEN BİR ŞANSIM VAR

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.