Bir orman düşünün, doğanın güzel bir parçası olmak yerine, içinde yüzlerce ölü barındırıyor. Dünyada intihar vakalarının sık sık görüldüğü Japonya’da bulunan Aokigahara, Fuji Dağı’nın kuzeybatısında yer alan 35 kilometrekarelik bir ormandır. Ancak bu ormanı farklı kılan, insanların bu ormanı yürüyüş ya da gezinti dışına ziyaret etmeleri. Orman Japon mitolojisindeki şeytanlarla bağdaştırılmakta. Japon hükümetinin tüm uyarılarına rağmen hala sık sık intihar vakalarının görüldüğü bir ormandır. 2002 yılında 75, 2003 yılında ise 103, 2004 yılında ise 108 ceset bulunan ormanda 2010 yılında, 247 kişi intihar etmiş, 54 kişi ise intihar girişiminde başarısız olmuş. 2016-2017 de ise genç intiharları ağırlıkta. Fakat son dönemlerde hükümet sayıları bildirmeyi reddediyor. Sebebi ise ormanın ününü daha fazla yaymamak ve intihar girişimlerini engellemek.
Peki insanlar bu ormanda hangi intihar yöntemlerini kullanıyor? 2011 yılı itibarıyla, ormandaki en yaygın intihar şekli yüksek dozda uyuşturucu kullanmak ve kendini asmak olarak belirlenmiş. İntiharlar, Japonya’daki mali yılın sona erdiği mart ayında yoğunlukta görülmekte. Mali yıl, devletin her yıl, devlet bütçesinin yapılıp yürürlüğe girmesinden başlayarak uygulandığı bir yıllık süredir. Ne yani insanlar, hayatlarındaki olumsuzluklarla baş edemeyip, bu ormanda intihar mı ediyorlar? Evet bir nevi öyle. Ormanın intihar oranları yüksek olan ülkede bulunması pek de şaşırtıcı değil aslında. Öyle ki, devlet bu durumla başa çıkmak için ormana, “LÜTFEN İNTİHARA TEŞEBBÜS ETMEYİN, İNTİHARDAN ÖNCE TEKRAR DÜŞÜNÜN” ve “HAYATINIZ SİZE VERİLMİŞ DEĞERLİ BİR HEDİYEDİR” benzeri içerikler bulunduran tabelalar ve yardım için telefon numaraları bile koymuş.
Orman ile şaşırtıcı bir diğer gerçek ise Japon yazar Wataru Tsurumui’nun “İntihar için el kitabı” nda “ölmek için en iyi yer” olarak bahsedilmiş olması. Hatta intihar eden kişilerin bazılarının yanında bu kitap bulunmuş. Aynı zamanda intihar eden insanların bırakmış olduğu mektuplar da bulunuyor. Mektuplarda “Hayatımda iyi bir şeyler olmadı ve buraya geldim” gibi kan dondurucu ve aslında bir intihar notunda olan, şaşırılmayacak içerikler bulunuyor. Kitaptan ilham alan (!) insanlarda zihinlerindeki hayat yorgunluğu ve başarısızlıklarla intihar etmek için bu ormana geliyorlar anlaşılan.
Bir diğer bakış açısıyla bakalım şimdi… Bizim kültürümüze göre, ya da en azından benim düşünceme göre, pek inandırıcı olmayan bir takım efsaneler var orman hakkında. Bunlardan birisi arafda kalmış ruhların barındığı orman olduğuna inanmaları. Bir başka söylentiye göre de eceliyle ölmeyen bu insanların ruhlarının ormanda uğultuya sebep olması. Ancak bunlara tezat, inandırıcılığı daha yüksek bir düşünce daha var; sık ve yoğun bitki örtüsüyle beraber ormanın altındaki demir yataklarının, pusulaları bozması ve masum amaçlarla olsa da gelen insanların ormanda kaybolup, telef olmaları.
Bunlara paralel orman yetkilileri, gelen ziyaretçileri, ölmek için gelen, Fuji Dağını görmek için gezintiye gelen ve şeytani güçleri merak edip gelenler olarak ayırıyor. Aokigahara Ormanında tabelalardan başka, birçok intihar ipi, eşyalar ve ziyaretçilerin tekrar uğramadığı araçlar bulunuyor.
Orman yetkililerinden Koichi Watanabe ise bekçilik etmek dışında başka bir şey daha yapıyor; müzisyenlik. Evet, bu adam intihar için gelen insanları vazgeçirmek için hoparlör aracılığıyla şarkı söylüyor ve onları vazgeçirmeye çalışıyor. Kyochi’nin ormana yakın bir yerde doğup, büyüdüğü biliniyor ve ormanın içinde bir kulübede yaşıyor. Anlaşılan 60 yaşındaki bu adam ürkmeden, işini severek yapıyor.
Tüm bu bilinenlere bakarsak orman hakkında birçok gerçek var, ve bu gerçekler bir çok filme konu edilmiş. Bunların başında; Aokigahara, The Sea of Trees ve The Forest filmleri geliyor. Bende merakımdan izlediğim bu filmlerden sonra ürkütücü hislere kapıldım ve en sonunda da bu yazıyı yazmış bulundum.