İnsanın Sınırsız Açılımı

Kaynak belirtilmedi

Biraz önce kendi kendime şöyle söyledim; “ bir insan bu kadarına da nasıl dayanabilir ki ? ” bu tarz kalpten gelen konuşmaları sık sık yapıyorum. En zor koşullarda hayatta kalmak demek, aç susuz hasta veya ölmek üzere olmak demek değildir birçok zamanlar. İç benliğinin daraldığı, ruhunda ki enerji noktalarına giden yolların tıkalı kaldığı, üzerinde anlatması zor bir ağırlık hissettiğin zamanlarda istemeden de olsa belki de ne istediğini bile bilemeden…yaşamaya, nefes alıp vermeye yani hayatta kalmaya devam ediyorsan, herkes için mümkün olan Tanrıya ulaşmak ve onunla bir olma ihtimali senin için de gerçek demektir. Anlaşılamayan ve yanlış bilinen Tanrı ile tanrısallık esasında diğer insanların yada onların kurduğu sözde “ tanrısal – dini ” topluluklardan uzakta biryerde bulunmaktadır. Tanrı ile, dinler ile veya inanç sistemleri ile ilgili yüzlerce / binlerce yıldır söylenenlerin, dayatılanların çok uzağında yani onların ve öyle insanların söylemlerinin tam ters noktasında – hizalanmasında karşılıksız yaratılmış olan “ insan harici ” varlıkların özellikleri ile parelel – doğru orantılı olacak bir bakış açısı ve düşünce ile Tanrıya ulaşılabileceğini düşünüyorum. Bunu keşfediyorum, unutmama rağmen yine hatırlıyorum. Çünkü insan haricinde ki yaratılanlar da aynı kaynaktan gelmektedir. Ve geldiği yer – öz – kaynak aynı olan her canlı yada yaratım unsuru farklı farklı nitelikler taşımasına rağmen birbiri ile bağlantı halindedir, hatta birbirini tamamlayan özellikleri vardır. Bunun ışığında ruhsal yani gerçek açılım yaşamak isteyen herkes, bırakın buna diğerleri karanlık yada aydınlık açılım desin…Hatta dalga geçip, alay konusu yapsın…istediği açılım için gerekli her türlü özelliğe ve olanağa zaten sahiptir. Diğerlerine bakmak yerine, güneşe, aya, rüzgara, kedilere, soyut ruhani varlıklara bakmak ve size eskiden beri söylenen herşeyin tam ters ihtimaline doğru bakmak yeterli olacaktır. Bu gerçekten de olağanüstü bir haberdir ve hatta hergün her tarafta duyulan ve zorlana gösterilen haberlerden çok daha değerlidir. Bizler ruhsal rahatsızlık, huzursuzluk, depresyon, keder yada ümitsizlik yaşamak için bu dünyada değiliz. Bunun için gelmedik. Her türlü mutluluk – huzur ve acı – huzursuzluğun anlamını altında yatan sebeplerle beraber ve sözde çözüm önerisi olarak sundukları herşeyle birlikte yanlış yönde saptıranlar insanlığın ve bu dünyanın tek ve en büyük düşmanlarıdır. Onlar engellemektedir insanın / insanların Tanrıya ulaşmasını, yani her bir kişinin geldiği yer olan ait olduğu yuvasına geri dönmesini istememektedirler. Çünkü Tanrının bir parçası olan ve bu potansiyeli ilk yaratıldığı andan şuana kadar içinde barındıran insanlar, “ sınırsız açılımlarını ” gerçekleştirdikleri anda artık bu zıt kutuplu herşeyin tersiyle varolduğu negatif ile pozitifin dengede olduğunun söylendiği ama hernedense olumsuzlukların artılara göre binlerce yıldır çok daha fazla yaşandığı – hissedildiği – uygulandığı oyun alanı misali denenme / sınanma / imtihan yerinden sonsuza dek kurtulmuş olacaklar. Tanrıda olumsuzluk olmadığı gibi özellikler bakımdan Onun bir parçası olan insanlarda da olumsuzluklar tamamen arıtılıp sona erdirildiğinde [ insanların bizzat kendileri tarafından ] bizler esas doğamıza yani ister babamız ister annemiz gözüyle bakın, sebeplerin sebebi – kontrolör – sebepsiz merhameti olan geldiğimiz yere döneceğiz. Zaten ait olduğumuz yer burası değildir. hiçbir zamanda olmadı. Bu gerçeğe bile üzülmek gerektiğini dayatan, yani ölümü ve ölüm kavramını bir felaket olarak algılatan şeytaniler …Aynı anda eşzamanlı olarak ruhsal açılımın olmaması için ruha ölüm acısı misali ızdırap çektirecek bu dünya düzeninin devamlılığını her şeyin anlamını saptırarak sağlıyorlar. Aklınıza gelen herşeyin manasını tam ters tarafta / yönde özellikle tutuyorlar. Eğer bunu yapmazlarsa kendi sonlarının geleceğini biliyorlar. Çünkü biz insanları bizim kendi kendimizden çok daha iyi tanıyorlar. Demek ki her anda, saatte, günde, yılda ve ömrümüz boyunca gördüğümüz – bildiğimizi düşündüğümüz – hissettiğimiz – yaptığımız her şeyin ama herşeyin birde zıt kutbunu tam tersini düşünmek – deneyimlemek – hissetmek – uygulamak gerekmektedir. Bu çektiğimiz tüm acıların sonlanması için gereklidir. Böyle yaparken diğerlerinin size yüklediği anlamlardan da sıyrılmanız hayati önem arz eder. Çünkü size ; “ büyücü, deli, sapkın, dinden çıkmış, toplum için tehdit, yobaz ” vb.. şeklinde birçok yafta takabilir aynı sizin gibi kurtulmaya ihtiyacı olan aynı kaynaktan gelen diğer tüm insanlar. Yani benim, bizim, hepimizin birbirimizden başka dostu yoktur. Ve birbirimize yaptığımızı başkası bize yapamaz. Az önce bahsettiğim şeytaniler “ başkası ” olsa bile onlarda bunu tetikliyor ve yine bize, biz kendimize zarar verdiriyorlar. Kısacası herşey benim, senin, bizim elimizdedir. Başkasının değil. Çünkü artık bu başkasını / başkalarını iyi tanıyoruz. Açılımın “ sınırsız ” olmasının en büyük sebebi, insanların sınırsız varlıklar olmalarıdır. Bizler her sınırlandırıldığımızda acı çekeriz…Kendimizi sınırlandırdığımızda. Ondan bazen derim kendime ; “ yüksek enerji sınırlanmalarından nefret ediyorum ” diye …Bu sözden kasıt fiziksel enerji sarfetmek değil, ruhun sarfedeceği enerjinin bir sonunun olmadığı – olmayacağı ve ruhun ancak bu şekilde yorulmayacağıdır. Artık biliyoruz ki ruhumuzu her sınırlandırdığımızda onu yoruyoruz, ona acı çektiriyoruz. Yani kendimize, öz benliğimize. Nihayetinde bütün sorunlarla birlikte bütün çözümler hemen karşımızda – yanımızda – başucumuzda duruyor. Hemde bu dünyaya geldiğimizden andan, son nefesimize kadar. İlk insanların bu dünyaya geldiği vakitten …dünyadan ait olduğu yere gidecek / ulaşacak olan, onların torunları “ son insanlara ” yani bizlere kadar.
     Sözün özü, ihtiyacın olan şeyi sev. Sevdiğin şey sana iyi gelecek birşey olsun. Sevdiğin şeyi yap, yaptığın şeyi sev. Hakikaten de, “ kişi sevdiği ile beraberdir ”. 

Baybars Işık
Sihirli yalnızlık zehir gibidir, ama aşk karanlıkta elenir. Lagün çiçeğini koklayarak devam et ki kavalcının sesini dinlemeye; " yolun sonunda o seni ulaştırsın acıyla terbiye edilmiş batık sarayın diplerinde ki ışığa ".
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Sırada Çok Şey Var Ona Gelmeden Önce || Görmek İçin Biraz Bekle

Sırada Çok Şey Var Ona Gelmeden Önce || Görmek İçin Biraz Bekle

Sonraki
Olmak Ya Da Olmamaktan Ziyade İnanmak Ya Da İnanmamak | Asıl Mesele

Olmak Ya Da Olmamaktan Ziyade İnanmak Ya Da İnanmamak | Asıl Mesele

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.