Ahşap bozması plastik penceremden
Seyrediyorum.
Bir zamanlar at arabalarının erittiği asfalt yolu
İki kişi anlaşılmaz mimiklerle
Anlatıyor birbirine derdini
Tam yolun ortasında
Dengesi bozuk doğa kadar öfkeli
İnsan türünün kadını,
Saçı ve yüzündeki boyadan belli
Gözleri dolu
Değişmeyen yagane kanun
Yere çalıyor ceylan veya timsah derisi
Aşkı ve sevgiyi satın almayacak kadar pahalı çantasını
İnsan türünün erkeği
kırbaç olarak kullandığı
Elindeki anahtarından belli
Duygusuz
Anahtarıyla oynuyor
Bir adım sevgiye, saygıya ulaşamayacak hızda arabasının
Dinlemiyor, umursamıyor kadını
Değişmeyen kanun iki
Uçarı bir gecenin sabahındaki tükenmişlik gibi
Birbirine sevgisi bitmiş
İki insan
Çevreyi ve doğayı kirletiyor
İçi boş, manasız, kestirme sözcüklerle
Saygıları
İki uçurumu bağlayan
Eski ahşap bir köprü üstünde duruyor gibi
Ha yıkıldı ha yıkılacak..
Evet bunlar dişisi ve erkeğiyle iki insan
Ağlamasından ve ağlatmasından belli
Ah insanoğlu
Ağlayarak geldiği dünyadan ağlatarak ayrılır
Değişmeyen kanun üç…