“Eşek gibi çalıştığım, geldiğim nokta bu muydu?”
“Bunu haketmemiştim.”
“Keşke okumasaydım.”
Bu cümlelerden birini bir kez bile kullandıysanız , bir zaman diliminde harcanmış olabilirsiniz.
İnsan harcamak sadece birisini emeli uğruna kullanıp, işi hallolunca onu bir kenara atmak demek değildir. Bu kadar temel bir ifadeye indirgeyemeyiz. Harcanmak arkadaş ortamı, akrabalarınız tarafından olduğu gibi iş hayatında da oldukça fazla görülmekte.
Liyakata önem verilmeyen yerde harcanırsınız diyebiliriz kısaca.Nedir bu liyakat peki?
İş hayatında liyakat kavramını oldukça duymuşsunuzdur diyemeyeceğim çünkü eğer duyulsaydı çoğumuz harcanmaktan şikayetçi olmazdık. Liyakat kelime anlamı ile layık olmak, yetenekli, yeterli olmak demektir. Sizin olmanız gerektiği konumda sizden daha az donanımlı biri var ise orada liyakate önem verilmez. Biraz kurcalarsanız muhtemelen birinin yakınıdır.İşte buna torpil denir Harcanmanın bir örneği de budur. Torpil.
Peki insan başka nasıl harcanabilir?
Yalakalık.Bu kelimeyi açıklamayacağım çünkü hepiniz ilkokuldan başlayıp iş hayatına kadar bu durumu yaşamışsınızdır. Yalakalık yapan birisi sizi nasıl harcar peki?
Yalaka insanın özelliklerine bir göz atalım mı?
Yalaka insanlar başkalarını övmeyi çok severler. Bu durumda sizden bir adım önde ne yazık ki. Çünkü insanoğlu bunu her zaman sevmiştir. Geri planda kaldınız.Devam.
Birisini kazanmak isterlerse size acımazlar. Örneğin sizi onun yanında azarlar, işinizi eksik yaptığınızı söyler, kendisinin işi daha çabuk bitireceğini iddia eder. Hele ki stajyer veya yeni mezunsanız yandınız. Artık sizden iki adım önde.Devam.
Geveze ve laf cambazıdır. İnsanları hemence etkisi altına almayı ve manipule etmeyi çok iyi becerir. Siz daha “leb” demeden o çoktan Çorum’u anlatmıştır. Eğer ekibinizde Çorumlu varsa yandınız. Memleket muhabbeti ile samimiyeti arttırmış oldu bile. Artık sizden üç adım önce.
Patronu, lideri artık ekipte üst makamda kim varsa onun yaptığı her işi onaylar, sorgulamaz sadece onaylar ve şunu demeyi unutmaz. “Bence çok güzel bir fikir.” Maalesef siz ondan ne kadar iyi olursanız olun, harcanmış oldunuz.
Peki harcanmak bunun neresinde? Düz mantık. Yanlış çalışanın elinde yanlış iş olduğunda şirketiniz gerileme gösterir. Liyakat burada devreye giriyor. Yapboz parçaları gibi herkes doğru yere ve doğru işe sahip olmalı.Yetenekli kişi yeteneğine uygun çalışmalı. Geri plana atılmamalı ama Slaven Bilic maalesef tespitini çoktan yapmış.
Türkiye’de temel problem şu; bilgili olanların yetkisi yok, yetkisi olanlarında bilgisi yok.
İnsanı harcamak, onları kazanmaktan daha kolaydır.
Not : Yazılarımın çok acımasız olduğunu biliyorum ama bunlar yaşanıyor.Tozu halının altına süpürmekle ev ne yazık ki temiz görünmez.
Bir daha ki yazımda görüşmek üzere.