Geçtiğimiz hafta anneannemi kaybettim. Bilen bilir, bilmeyenler için kısaca açıklayayım. Bazı insanlar sadece ve sadece isimleriyle bir imza oluştururlar. Var oldukları kişi onların sevilmesi, değer görmesi, dost bilinmesi için yeterlidir. Kimsenin bir itirazı olmayacağı kanaatindeyim ki, Nezafet ÇAKIR böyle biriydi. Ölümün tüm yüzleriyle karşılaşmamız ve onu topyekun tanımamız ancak kendi ölümümüzle gerçekleşecek. O zamana dek tüm yüzlerini tanımak ve biriktirmek zorundayım. Eğer onlardan kaçarsam, onları yok sayarsam bu savaşı reddetmiş olurum. İsrail’i reddetmek Gazze’yi nasıl kurtarmıyorsa ölümün karşıma ansızın çıkan suretlerini reddetmek de beni kurtarmayacak. Öylesine bir Afrika cumhuriyetinden daha fazlasını yapmam gerek. İsrail’i kabul etmek zorundayız. Bir dönem yakın arkadaşlarıma yaşanacak her şeyi yaşamak, tüm yüzleşmeleri tüketmek istiyorum derdim. Hemen bir işe gireyim, ilk çuvallamamı yaşayayım ve bir tuvalette kimseye gözükmeden ağlayayım. Evleneyim , emekli olayım. İlklerin listesi bu şekilde uzayıp gidiyordu…Hala gidiyor. Ama şimdi şunu fark ediyorum ki, sırasını savmasını beklediğim tüm bu gelişmeler benim sandığımdan da fazla ve saniyelere serpiştirilmiş vaziyette. Yani şöyle ki yumurta rafadan pişmişse tesadüfen, ölüm ve yoklukla karşılaşabiliyorsun.
İlginizi Çekebilir