Aynı konular etrafında dönmekten bıktık ama ne yapabiliriz?
Bu sıralar sadece sorunlara odaklandık.
Sorunları nasıl “çözeceğimiz” yönünde girişim yok.
Gerçekten de bu sıcak havalarda…
İnsanların “kaygısızlığı” ve “duyarsızlığı”, ülkesi adına kaygılanan kesimlerde üzüntüye vesile olmakta.
Alıp veremediğimiz nedir? Sosyal medyanın gücünü inkâr edemeyiz. Bakın değerli okuyucular… Bugün yaşanan sorunlar, sadece bir kesimin sorunu değil.
Bir taraf, gereğince yaşanan sıkıntılar üzerine kafa yorarken… Bir başka kesimin yaşananları manipüle etmesi, insanların canlarını daha fazla yakmakta.
Bu sorunlar hepimizin sorunu: Bugün sadece yangınlarla mücadele etmiyoruz. Orta vadede bir göç sorunu, göçmen sorunu, mülteci, sığınmacı sorunu…
Sorunlarımız, sadece “sosyal tabanlı” olmayacak. Bu yaşanan orman yangınlarının ve Covid-19 salgının yaratacağı ekonomik tahribat, tüm toplumun mücadele vermesi gerekecek konu başlığı olacak.
Birbirimizi, “sosyal ağlardan” suçlayarak bir yere varmamız mümkün değil. Şimdi bana sorabilirsiniz ne yapmalı diye…
Bir bilsem bunun ne olduğunu. Aklım çok olsaydı, bugün sanırım, karar alıcı mekanizmalarda olurduk. Ama en azından, toplumsal barışı, huzuru ve sükûneti baltalamamak adına, sosyal ağlardan birbirimize kin ve nefret kusmaktan vazgeçebiliriz.
Bu, bir başlangıç olabilir.