Bir planım var demektense bir hayalim var demeyi tercih ederim. Çünkü liderseniz etrafınızdaki her şeye ilham verirsiniz. Bizler liderleri takip eder, onları örnek alırız. Onları takip ederiz onlar için değil kendimiz için, örnek alırız onlar için değil onların inandıklarına inandığımız için.
Ufak bir örnekle devam etmek istiyorum:
Barry-Wehmiller bir imalat şirketi yöneten Robert H. Chapman
2008 senesinde karşılaşılan kriz sebebiyle siparişlerinin %30 unu kaybetti. Yönetim Kurulu işçi çıkarma yoluna gitmeyi önerdi. Bu öneriyi reddeden kimdi biliyor musunuz? Robert H. Chapman. Şöyle bir yol izlemeye karar verdiler. Genel Müdürden, Asistana CEO’dan İnsan Kaynakları çalışanına kadar şirketteki tüm çalışanlar 4 hafta izne çıkarılacak ve bu siz ne zaman isterseniz o zaman olacak. Aldıkları kararı duyurmaya zaman geldiğinde Robert H. Chapman bu haberi çalışanlarına şu şekilde verdi: ‘’ Aramızdan birimizin çok büyük bir acı çekmesindense her birimizin daha az acı çekmesi daha iyidir.’’ İnsanlar bu karardan sonra inanılmaz şekilde birlik olup birbirlerine yardım etmeye başladılar. Aralarından bazıları 5 hafta izne ayrıldı bir diğeri 3 hafta izne ayrılsın diye ve şirket o ay harcamalarından tasarruf etti. Robert H. Chapman için önemli olan insan sayısı değildi. Önemli olan kalp sayısıydı.
Büyük liderler rakamlarını kurtarmak için çalışanlarını feda etmezler, çalışanları için seve seve rakamlarını feda ederler. Eğer ne yaptığınızı ve neden yaptığınızı iyi bir şekilde biliyorsanız ve insanlarda sizin ne yaptığınızı ve neden yaptığınıza inanıyorsa; neden sizinle yol almasınlar, yaptığınız işin bir parçası olmak istemesinler?
Liderlik bir rütbe değildir, seçimdir. Büyük liderler empati kurmayı bilirler ve bakış açıları çok yönlüdür. Liderlerin işi; sorumlulukları değildir, birlikte yol aldığı ekibinin sorumlulukları ile ilgilenmektir. Bu insanlara lider deriz çünkü en önde ilerlerler. Onlara lider deriz çünkü kimse risk almadan onlar alırlar. Onlara lider deriz çünkü fedakarlığı seçerler, birlikte olduğu insanlara güven ve korunak sağlarlar. Siz bunları sağladığınız da yanınızdaki insanlardan sizin inandığınız şey için kan, ter, göz yaşı dökmelerini görmek tesadüf değildir. Sizin kadar çabalayacak emek göstereceklerdir. O insanlara bunun sebebini sorduğumuzda alacağımız mutlak cevap ise şüphesiz ki şudur ‘’Çünkü onlarda benim yerimde olsaydılar benim için aynısını yaparlardı’’
Hepimizin hayali böyle bir organizasyonda çalışmak değil mi?
Başarısız olan kuruluşlara bunun nedenini sorduğunuzda değişen piyasa koşulları, ekonomik krizler vb. maddeleri sayacaklardır. Bu liste bu maddelerle uzayıp gider. Başarısızlığın sebebine bir de şu yönden bakmak gereklidir. Mr. Ford’un Enzo Ferrari’ ye söylediği gibi en önde gelen kaynak insandır ve doğru kaynağa ulaştığınızda başarılı olursunuz. Marifet doğru insanları bulabilmek ve onları kendi ekibinize katabilmekte saklıdır. Başarısızlığın sebepleri gibi başarılı olmanın da birçok sebebi vardır fakat başarılı olmanın en önemli sebebi ‘’doğru insandır’’ doğru insanları kazanmak ve onlara liderlik yapabilmektir.
‘’İlerlemek istiyorsanız, büyük çapta işler kurmak kararındaysanız iyi öğrenim göreceksiniz, alçakgönüllü olacaksınız, çok çalışacaksınız, adam yönetme sanatını her gün biraz daha öğrenmeye çabalayacaksınız, dürüstlükten ayrılmayacaksınız.’’
Vehbi Koç