”…ya güçlüysek ve bunu göremiyorsak?”
En çok da kendimizi değersiz, yetersiz, güçsüz görüp hep kendimizi eleştirmiyor muyuz? Kimsenin eleştirip aşağılamadığı kadar kendimizi aşağılamıyor muyuz?
Hadi kabul edelim! Hepimiz bunu yapıyoruz değil mi?
Peki ya yeterliysek ya güçlüysek ya başarılıysak? Fakat bunları sırf belli başlı inandığımız değer yargılarımız yüzünden göremiyorsak? Ya kendimize başkalarının gözünden bakıyorsak?
”Haklı olma ihtiyacı bizi hayatımızın sorumluluğunu almaktan geri tutuyor…”
Birçoğumuz mutlu olmak ve doğru olmak için çabalamamamıza gerek olmadığını bile bilmiyoruz. Sadece doğru olursak gelişip büyümeyeceğimizi bilmiyoruz. Ancak bu şekilde yanlışımızı daha az yanlış haline getirebileceğimizi de bilmiyoruz. Haklı olma ihtiyacımızın bizi hayatımızın sorumluluğunu almaktan geri tuttuğunu da bilmiyoruz.
Önerilen İçerik: Mutluluk Nedir? Mutlu Olmak Neden Zor? Mutlu Olmak için Ne Yapmalı?
Size, hayatımızdaki hiçbir şeyin suçlusu olmadığımızı ama sorumlusu olduğumuzu söylesem, inanır mıydınız?
Hayat Poker oynamak gibidir, elimiz kötü gelse de seçimlerimiz hayatımızın gidişatını değiştirir.
”Hangisi Gerçek Başarı?”
Beatles’ın üyesi Pete Best’in gruptan atıldıktan sonra depresyona girip acı çektikten sonra hayatına farklı bir yön verip harika bir aileye kavuştuğunu biliyor muydunuz? Ne ilginçtir ki Beatles’ın diğer üyelerinin böyle bir aileye kavuşmak için ne kadar zaman harcayıp, uğraştıklarını?
Diğer yandan, Metallica’nın üyesi tam tersine gruptan atıldıktan sonra çok ünlü olduğu halde kendini eski grubuyla karşılaştırıp kendini başarısız olarak algıladığını, biliyor muydunuz?
Peki, sizce hangisi gerçekten başarılı?
”Hayallerimizin önündeki en büyük engel bizsek?”
Ne çok şart koşarız o olsun, bu olsun diye ve liste sürekli uzar gider. Peki ya yanılıyorsak? Ya hayallerimizin önündeki en büyük engel bizsek ve bunu göremiyorsak? Kendi kendimizi bu düşüncelerle zehirleyip öldürüyorsak? Ya her şey olduğu gibi mükemmelse? Ya sırf korkularımız yüzünden hayallerimizin gerçekleşmeyeceğine, o işi başaramayacağımıza inanıp hayallerimizden uzaklaşıyorsak?
Önerilen İçerik: Siyaset, Felsefe, Bilim ve Farkındalık: Blog Kültürüne Yakışır Bir ‘Kürsü’
”Ya hem davacı hem davalı hem avukat hem yargıçsak?”
Diyelim ki patronunuzdan zam istiyorsunuz. Peki, bundan patronunuzun haberi var mı? Bu zammı vermezse bu patronun suçu mu gerçekten ve sırf bundan dolayı sizin kaderiniz mutsuzluk mu gerçekten? Bir adım atsanız gidip patronunuza talebi iletseniz sonuç değişmez miydi?
Ya hem davacı hem davalı hem avukat hem yargıçsak? Kendi kurduğumuz mahkemede kendimizi yargılayıp hayat boyu müebbet veriyorsak? Ya kendi hayallerimize parmaklıklar ardından bakıyorsak?
”Hayır, zaten ben böyleyim, bu böyle gider!” diyerek ya kurban rolü oynuyorsak? Bu tamamen İÇİMİZDEKİ GÜÇ’e sahip çıkmamak değil midir?
Oysa Allah der ki; ”Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.”
Peki, bu sesi duyup hayatımızın 100(YÜZ )sorumluluğunu alsak hayatımız nasıl olurdu?
İlginizi Çekebilecek Faydalı Bağlantılar:
