İBLİS MELEK Mİ? İBLİS KIYAS YAPTIRIR! İBLİS VE KUR’AN

Fotoğraf sahibi: SLAYTINA (@SLAYTINA on Pexels)

İBLİS MELEK Mİ?
Kovulmuş Şeytandan Rabbime Sığınırım
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
İblis ne Melek’tir nede Meleklerin hocasıdır. Meleklerin zaten hocaya ihtiyacı yoktur.
İblis cinlerdendir. Bu durum Kuran’ı Kerim’de söyle geçmektedir: ’’Hani Biz Meleklere Adem’e secde edin , demiştik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O yüz çevirdi ve büyüklük tasladı, böylece kâfirlerden oldu. (Bakara süresi 34. ayet) ’’Hani Meleklere Adem’e secde edin demiştik, iblisin dışında (diğerleri) secde etmişlerdi. O cinlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı. (Kehf süresi 50. ayet) Kehf süresi 50. ayetinde çok net bir şekilde görüldüğü gibi iblis cinlerdendir. Arapça’da tağlib sanatı diye bilinen bir dil bulunmaktadır. Tağlib sanatına göre çoğunluğa hitap edilmektedir. Tağlib sanatının tanımıysa söyledir: Tağlib sanatı kendilerinde tağlib yapılacak iki şeyden birisinin diğerine tercih edilmesidir. Kuran’ı Kerim’e göre Melekler Allah’ın emrine karşı gelemezler. İblisse karşı gelmiştir.Meleklerin hocaya ihtiyacı vardır diyenin akli dengesinde ya sorun vardır yada Müslüman değildir. 

İBLİS KIYAS YAPTIRIR!
Kovulmuş Şeytandan Rabbime Sığınırım
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
“Dedi ki: ‘Ben ondan daha hayırlıyım; sen beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın.’” (Sâd Suresi 76. Ayet)
İblis, Âdem’e verilen üstünlüğün hakkı olmadığına inandı. Allah’ın, haksızlık yaptığını düşündü ve isyan etti. Toprağı ve ateşi kıyasladı ve bir sonuca vardı ve aslında yüceltilmesi gerekenin kendisi olduğuna inandı. Bu hastalıklı kafayı insanoğluna da bulaştırıyor. İnsana, kendine verilen nimetlere şükretmemesini telkin ediyor. Şükür olmayınca, hep başkalarına verilene gözü takılıyor insanoğlunun, hep karşı kıyıda olmak istiyor. Şükür olmayınca isyan başlıyor. Sonra isyan dallanıp budaklanıyor ve bütün kalbi ele geçiriyor. Ve her şeye itiraz , her şeyden memnuniyetsizlik…(Allah’ı tenzih ederiz)
“Ey iman edenler, şeytanın adımlarına uymayın.”(Nûr Suresi 21. Ayet)
İblis, adım adım uzaklaştı Allah’tan. Âdem’i kıskandı önce. Kendine, Allah’tan bağımsız bir benlik verdiği için kibirlendi. Kıskanmasının nedeni kibri ve herkesten üstün gördüğü benliğiydi. Sonra kıskandığı varlığa, Âdem’e şiddetli düşmanlık besledi ve ondan intikam almaya kalktı. Bu tamamıyla şuurunun kapandığını gösterir; çünkü Âdem ona hiçbir şey yapmamıştı. Âdem’den intikâm almasının asıl nedeni de Âdem değildi. Hâşâ Allah’a, yaptığı hatayı göstermek istiyordu. Kin, nefret, öfke… Milyonlarca yıldır kudurmuş gibi Âdem’in çocuklarından intikam almaya çalışıyor. Hiçbir kötü ahlak özelliğini küçük görmemek lazım. İkinci, üçüncü, dördüncü adımın ne olabileceğini tahmin edemezsiniz.

 

İBLİS VE KUR’AN
İblis, insanın düşmanıdır ve insanın düşmanı olduğundan insan kendisini doğru yola sevk edecek kitabı anladığı dilde okumalıdır. Çünkü düşmanının faydasına olan şeyi bilmeli, tanımalı ve buna göre strateji geliştirmelidir. Gelenekçinin de düşmanı iblis’tir. Ama gelenekçi, düşmanını tanıtan kitabı anladığı dilde okumaz. İblis, gelenekçi müşrik âlimleri kontrolüne alarak Kur’an’ın anlaşılan dilde okunmasının önüne geçmiş ve insanı yoldan çıkarırken kullandığı hilelerin gizlenmesini sağlamıştır. İblis suyun başını tutmuş. “Kur’an’ı okumayın anlamazsınız, âlimlerin eserlerini ve tevillerini okuyun”, diyen gelenekçi müşrik âlimler değil, İblis’tir. Âlimleri ele geçiren İblis, şuursuz kitleleri çok daha kolay cehenneme sürmektedir.
“Onlardan bir kısmı ümmidir. Kitabı bilmezler; (bildikleri) bir sürü asılsız şeylerden başkası değildir ve yalnızca zannederler.” (Bakara Suresi 78. Ayet)
“Ve dediler ki: “Rabbimiz, gerçekten biz, efendilerimize ve büyüklerimize itaat ettik, böylece onlar bizi yoldan saptırmış oldular.”” (Ahzab 67 ayet)

 

İBLİS’İN KUR’AN OKUTMAMA STRATEJİSİ 
Kovulmuş Şeytandan Rabbime Sığınırım
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
“Peki, bunlar, Kur’an’ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? “(Muhammed Suresi 24. Ayet)
Meşhur hadis imamları, birbirine yakın tarihlerde, birden ortaya çıkmışlar ve birbirlerine yakın coğrafyalarda ( Arap yarım adasının dışı) yaşamışlardır.
Rivayet ettikleri hadislerin en önemli özelliği Kur’an’la çelişiyor olmasıdır. Buna rağmen hadis imamlarının rivayetleri Kur’an hükümlerinin önüne geçmiştir. İlk olarak, uydurulan rivayetlerle halkın Kur’an ile bağlarını koparılmış; Kur’an okunması için (Kur’an’da bahsi geçmeyen ) bir takım şartlar getirilmiş ve Kur’an’ın ana dilinde okunmasının önüne geçilmiştir ve uydurma hadislerin hedefinde de toplumun yarısını oluşturan kadınlar ilk sıradadır.
Müşrikler ve münafıklar Kur’an’a abdestsiz ve adetliyken dokunmayı yasaklayarak, özellikle kadınları bir hafta süreyle Allah’ın sözünden uzak tutmayı fıkıh hükmü hâline getirdiler. Yatarak Kur’an okumak yasak oldu. Kıbleye dönülecek, abdest alınacak ve Arapça metinden, hiçbir şey anlaşılmadan Kur’an okunacak, kelimelerin Arapça telaffuzuna dikkat edilecek…
Kur’an okumayı zorlaştırdılar ve anlaşılmasını, içindeki mesajın bilinmesini istemediler. Kur’an ayetleri okunur ve üzerinde düşünülürse hadis/ rivayet dininin saltanatı tehlikeye girebilirdi. Halk gerçeklerin – günümüz de olduğu gibi – farkına varabilir ve ruhban sınıfına isyan edebilirdi.
Münafık, müşrik ve din satarak geçimini sağlayan ruhban sınıfı, hiçbir zaman Kur’an’ın anlaşılarak okunmasını istemez.
Düşünmeyen, taklit eder. Taklit eden ise zihnini birilerine kiraya verir ve sorgulamadan itaat eder. Taklitçilik olmadan gelenekçilik olmaz. Müşrikler, atalarını şuursuzca taklit etmekle övünür; Kur’an ise geleneklerin sorgulanmasını ve ataların izinden gidilmemesini öğütler.
“Onlara: ‘Allah’ın indirdiğine ve elçiye gelin’ denildiğinde, ‘Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter’ derler. (Peki,) Ya ataları bir şey bilmiyor ve hidayete ermiyor idilerse?” (Mâide Suresi 104. Ayet)

İlk Materyalist ve İlk Irkçı: İblis
Kovulmuş Şeytandan Rabbime Sığınırım
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
“Dedi ki: ‘Ben ondan daha hayırlıyım; sen beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın.’” (Sâd 76)
Hayrın temeline maddeyi koydu. Sonra, iki maddeyi kıyasladı. Zenci- beyaz, Türk-Kürt, Zengin- fakir, kadın-erkek! İnsan, herhangi bir konuda hayrın ölçüsünü kendisi belirleyemez; neyin hayırlı neyin şer olduğunu Allah belirler. Allah’a yakın olan, Allah’ın istediği gibi yaşayan insan üstündür ve sonsuza kadar huzur içinde yaşayacaktır. Başka bir üstünlük ölçüsü belirleyen ise küfre girer. “Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün olanınız, takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır.” (Hucurat 13)
 

 

Rıdvan Kaya
İlahiyat, elektrik, ziraat mühendisliği, ağız ve diş sağlığı okudum.
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Kutsal Kitaplar Değiştirilmiş Midir?
Sonraki
TAKİFEMİ(CLUTTERİNG=HIZLI= DAĞINIK KONUŞMA RAHATSIZLIĞI)

TAKİFEMİ(CLUTTERİNG=HIZLI= DAĞINIK KONUŞMA RAHATSIZLIĞI)

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.