Birey olarak toplumda bir ya da birden fazla kimliğe bürünürüz. Bu kimlikleri oluştururken de bizi biz yapan değerlerimiz vardır. Bilinçli ya da bilinçsiz hepimiz bir grubun içindeyizdir. Değerlerimiz bizi biz yapar. Herkesin ağır bastığı belli bir tarafı vardır. Bunlar dil, din, gelenek, görenek, politika, oyun ve daha aklıma gelmeyen birçok şeyde görülür.
İnsanlar bir markaya, bir kuruma, dine ya da siyasi bir görüşe hissettiği sevgi ve bağlılık duygusuna fanatizm denir. Bu duyguları yoğun bir şekilde yaşayan bireylere ise fanatik denir. Holiganlık ise fanatikliğin daha gelişmiş bir boyutudur. Holiganlıkta bir şeye körü körüne bağlanıp o şeyin zararlarını görmek istememek ve o şeye toz kondurmamaktır. İnsanlar bağlandıkları ilgi alanlarına karşı yapılan eleştirileri kabul etmezler. Bunun da bazen şiddete ve hatta ölüme kadar yolu olur.
Holiganlık genelde bireyden ziyade bir toplulukla, örgütle ya da grupla yapılır. Holiganlık deyince hepimizin aklına ilk başta futbol gelir. Koyu taraftarlar vardır. Herkesin bir tarafı olması normal bir şey lakin bu holiganlığa kadar gidiyorsa işte o zaman topluma zarar verir. Holiganlık kontrolsüz bir heyecanla toplumsal normlara hiçe sayarak aşırı derecede bir konuya bağlanan kişilerde anti sosyal kişilik bozukluğu olarak bilinen bir hastalıktır. Holigan insanlar bağlandıkları davaya, konuya yada spor dalına yapılan eleştirilere tahammül edemez ve aşırı tepki verirler. Sosyal hayatlarında da saldırgan, geçimsiz, toplum kurallarına direnen her türlü öneri ve eleştiriye kapalı, sorumsuz, empatiden yoksun ve saygısız kişilerdir. Karşı tarafa fiziksel, zihinsel her türlü şiddet uygulamaktan kaçınmazlar.
Bu konuda 1967 Kayseri stadyum faciasını hatırlatmak istiyorum sizlere. 17 Eylül 1967’de Kayserispor ve Sivasspor takımları arasındaki maçta Kayserispor taraftarlarının Sivasspor taraftarlarının üzerine yürümeye başlamasıyla çıkan panikte 43 kişi ezilme ve havasızlık sonucu hayatını kaybetmiştir. 43 kişinin öldüğü haberinin Sivas’a yayılması sonucu Sivas’ta yaşayan pek çok kişi Kayseri’nin işyerlerine saldırmışlardır. Çıkan olaylar nedeniyle iki takımda 17 maç saha kapama cezası verilirken takımların 5 yıl boyunca aynı gruplarda futbol oynamaması kararı alındı. Bu olaydan sonra Kayseri’de Sivas caddesi Sivas’ta Kayseri caddesi vardır.
Yine görüyoruz ki futbol da yapılan taraftar sözleri kendi takımını yüceltip karşı tarafı aşağılayıcı söylemlerde bulunuyor. Bu söylemler karşı takıma ve karşı takımı tutan bireylere de yansıyor. Yapılan nefret söylemleri ve ötekileştirmeler azınlık tarafı toplumun dibine itiyor. Bazen insanlar kendi takımını ya da siyasi görüşünü desteklemiyor diye dostlukluklarını dahi bitirebiliyor. İnsanlar karşı tarafa düşüncelerini empoze etmeye çalışıyor.
Demem o ki insanlar hiçbir şeye körü körüne bağlanmamalı ve kendi düşüncelerinin de aslında yanlış olabileceğini düşünmelidir. Çünkü eleştiriye açık insanlar daha çok kendini geliştiren insanlardır.