HİÇ KALBİN GERÇEKTEN KIRILDI MI?| KIRIK KALPLER DURAĞI

Kaynak belirtilmedi

 

Kırılmak…Tabiri caiz ise paramparça olmak..Birine kırıldığımızı nasıl anlarız ya da kırıldıktan sonra eski halimize dönebilir miyiz? 

Kırılmanın bizim bahsettiğimiz anlamları : bir veya birçok parçaya ayrılmak;birine karşı kırgın duruma gelmek, gücenmek, incinmek; cesaret, umut, onur azalmak, yok olmak.

Bildiğimiz kırılma durumunu biz kalpte hissederiz.Bu yüzden kalp kırılması,kalbimi kırdın olarak da geçer.Kırılmak kelimesinin birçok parçaya ayrılmak anlamı varsa gerçek anlamda olmasa da mecazen kalp birçok parçaya ayrılır mı? Biz kırılan bir nesneyi tekrar birleştiremeyiz.Birleştirsek bile artık eskisi gibi işlevi olmaz,işe yaramaz.İşe yarasa bile artık o eski nesne değildir ki.Kırılmış ama iyileştirilmiş nesnedir.Acaba kalpte bir kere kırıldı mı aynı nesneler gibi eskisi gibi olmaz mı?

“Bana ne oluyor bugün?Donuyorum,her tarafım kırılıyor?”             -S.F.Abasıyanık

Kendi kırgınlıklarımı düşünüyorum.Gerçek bir kırılmanın gerçekleşebilmesi için belirteci, açısı falan olması gerekir. Ben kalp kırılmasının da bir derecesi olduğunu düşünüyorum.Bazı kırgınlıklar vardır kalbin anlık acır ya da bu kırgınlık dediğimiz şey aslında bir öfkedir.Çünkü öfke anidir.Kızarız,sinirleniriz karşıdaki kişiye ama kalbimizde büyük bir kalıntı bırakmaz.Öfkemiz dindiğinde pek de bir şey hissetmediğimizi fark ederiz aslında.Bunun gerçek bir kalp kırıklığı olduğu tartışılır tabii ama bu kırılma toparlanabilir sanki.Bir şey olmamış gibi devam edilebilir.Karşımızdaki kişi çok değer verdiğimiz biri de olsa olmasa da böyle olur diye düşünüyorum.

Bir diğer kırgınlık; kızgınlık geçtikten sonra içinde hala bir kalıntı kalan,kalbinde bir sızı hissettirendir.Olan şey seni üzmüş de olsa o an kırgın da hissettirse bazen bir özür ya da gönlünün alınmaya çalışılması yine bu kırgınlığı geçirebilir belki.Bu biraz insanın yapısına da bağlı bence.Bazı insanlar daha fazla hisseder,önemser ya da daha fazla kindardır belki.Bu yüzden bu küçücük kalp sızısı onlar için geri dönülemez bir şeydir.Ben böyle bir insan olduğumu düşünmüyorum.Daha affedici geride bırakabilen bir insanım bence.Ama unutuyor muyum onu bilmiyorum.İşte tüm mesele bu.Ufak da olsa olan bir şeyi affediyorum ama unutuyor muyum acaba.Her neyse yani ufak sızılar bazıları için geri dönülür,bazıları için dönülmez olabilir demekki.Bazı kırgınlıklar vardır ki,yolda bırakılmışlık hissi ; kalbine bir bıçak gibi saplanır.Nefes aldığını hissedemezsin bile.Günler gider,zaman geçer ama hiçbir şey eskisi gibi olmaz unutmazsın bi kere. Geçmeyen bir kalp sancısı.Ama bu kadar derin bir etkiyi çok yakın olmayan biri bırakabilir mi?Bence genel olarak hayır.En derin yarayı en sevdiklerimiz açar.

Kırılmak kişiden kişiye değişir.Herkese göre tanımı, hissettirdikleri farklıdır. Yaşanmışlıklar hep var olacaktır.Önemli olan yaşanmışlıkların en güzel şekilde olamasıdır. Bizi bir daha kırmayacak ve kırgınlıklarımızı tamamen unutturacak insanların hep karşımıza çıkması dileklerimle..

 

 

Azraa Kara
Fırtınalı bir denizden, sakin bir limana yanaşmak için yazıyorum. Sadece kendi düşünce dünyanda olduğunu düşündüğün şeylerin hepimiz için bir sorun olduğunu fark edip bir süreliğine de olsa sakin limanlara yanaşabilirsin umarım :)
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Türkiye’de Burun Estetiği

Türkiye’de Burun Estetiği

Sonraki
One day dizi vs film

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.