PARTILERİ KAPATMAK DEMEK BİR SÜRESORUNLARDAN VE HAKİKATTEN KAÇMAK GERÇEKLERLE YÜZLEŞEMEMEK DEMEKTİR
KÜRT SİYASAL HAREKETİ VE BİLEŞENLERİ Kürt Partileri ve HDP Kürt Halkının vaz geçilemez olan siyasal ,sosyal hak talepleri, evrensel hukuk ilkeleri, İnsan hakları ileri Demokrasi ve Anayasal temelde nihai bir çözüme kavuşturulması olmazsa olmaz şart ve gerekli olmuştur.
PEKİ BU TALEPLER NELERDİR.?
Kürtler Eskiye Benzer Yalana ,Hileye Hurdaya,Aldatmaya Kandırmaya İnkara dayalı Yeni bir açılım saçılımı gibi saçma sapan bir çözüm süreci tekrar yaşamak İstemeyeceklerdir.
PEKİ O HALDE NE İSTİYORLAR ?
Erdemli,haysiyetli,doğru bilgilere beyan ve taahhütlere dayali bu güne kadar doğuştan kazanılan ve gasp edimiş olan İlÂhi Adalet ve haklar temelinde insan Hakları evrensel beyannamesinde hukukla sabit olan eşit vatandaşlık haklarının yasal ve Anayasal güvenceler altına alınması hususunu ülkemiz ve Batı kamu oyu nezdinde gayri Kabulü Rücü beyan ve talep etmektedir.
1-Ana dilde A/Z ye tam kapsamlı eğitimin verilmesi yani ana okulundan üniversite eğitimine kadar tam ve kesintisiz bir eğitimin verilmesi yanında Türkçenin ve diğer dillerin de öğretilmesi gerekli olacaktır
Kürt halkı bu hizmetleri ödediği kendi öz vergileri karşılığında devletinden isteme ve talep etme hakkına sonuna kadar sahiptirler.
2-Kürt Halkının yoğun olarak bulunduğu bölgelerde ihtiyaç duyulan alanlarda kürt halkının gereksinim ve ihtiyaçlarına cevap verilmesi açısından Kürt dilinin ikinci bir dil olarak kullanılması şart ve gerekli olmuştur.
3-Kürt dilinin inkarı (x) bilinmeyen bir dil denmesi Kürt halkına karşı işlenmiş olan çok büyük bir saygısızlık ve tarihsel olarak ta büyük bir ihanettir .
Kürtler antik ve neolotik çağa ait en az 25.000 yıllık bir tarihi olan anadolu ve mezopotamyanın asıl sahibi olan büyük bir halktır.
Kürt dili resmi dil olarak Selçuklular ve osmanlılar döneminde 1600 yıllarına kadar saray dili olarak kullanılmış ve bilinmektedir İddia edildiği gibi farsça değildir.Fars dili kürtçeden tebaruz etmiş bir dildir.
Türkiyenin Cumhuriyet döneminde artık bu ırkçı tekçi hastalıklı inkarcı zihniyetin utancından kurtulması şart ve gereklidir.
4-Tarihi kültürel yerleşim yerlerinin eski isimleri mutlaka tarihi köklerine uygun olarak yeniden taşınmalıdır.
5- Her bir şehrinde Güçlendirilmiş yerel yönetimler özerklik şartı Türkiye ve avrupa birliği için en uygun modeldir,bunun hayata geçirilöesi şart ve gereklidir.
Anadolu coğrafyasında tarihi yer isimleriyle oynamak Sahte tarih tezleri yazdırmak bilgi belgeleri tahrif etmek, değiştirmek, karartmak çarpıtmak demek insanlığa var oluşa büyük bir kötülük ihanet demektir.Aynı zamanda gelecek nesillere de yanlış kurgulanmış hileli bilgiler sunmak insanlık adına suç işlemek demektir.
6-TÜRKİYE BÜYÜK BİR KARARLILIKLA GEÇMİŞTE İŞLENEN SUÇLAR VE GÜNAHLARLA MUTLAKA YÜZLEŞMELİDİR.
Almanların yahudi halkına karşı yaptıkları gibi Kürt Soykırımı da hiç bir neden ve maksada sığınmadan suçlu olan orta doğu rejimler Kürt Soykırımını eninde sonunda kabullenmek zorunda olacaklardır .
7-Hiç bir suç büyük bir günah ne İlahi Adalette nede beşeri evrensel hukukta asla cezasız kalmaz vede kalmayacaktır.
8-Cumhuriyetin ilk çeyrek yıllarında tek parti Irkçı,Faşist zihniyete sahip CHP iktidarı yanında İngilizler ve Almanların 7 asır sonra Kudusun İntikamını özelkikle
kürtlerden almak üzere bizzat destekledikleri Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve Hareketa katılan ordunun 1930-1938 öncesi ve sonrası yıllarda kürt halkına karşı Dersim, Zilan Ağrı ve diğer yerleşim yerlerinde kadın,çocuk,bebek,hamile kadınlar, gençler ,yaşlılar çevre köy halkına karşı görevlendirilen pilot Sabiha Gökçen eliyle havadan ve 3.Ordu güçleri ile karadan bombardımanlar yapılmış ayrıca mağaralara sığınan insanların üzerinede kimyasal bombalar atılarak topyekün büyük bir soy kırım yapılmıştır.
Bu korkunç insanlık suçunu dolaylı,dolaysız işleyenler sorumlular Tanrının huzurunda ve tarihi kayıtlarda belirtilmiş olduğu gibi Kürt halkı tarafından günümüze kadar ağıtlarla beddualarla ebediyen lanetlenmişlerdir.
9-Bu gerçekler işığında Türkiye dış ülke ve dış güçlerin her hangi bir baskı ve tesirine mâruz kalmadan Kürt Soykırımını mutlaka eninde sonunda tanımak zorunda kalacaktır.
10-Bilinen bu soykırımların inkarı,kabul edilmemesi durumunda siyası kürt partileri tarafından mutlaka LAHEY yüksek Adalet Divanına taşınacağı kaçınılmaz olarak ifâdeedilmektedir.
Cumhuriyet döneminde büyük Mağduriyetler yaşamış olan kürt halkı bu haklı davalarından hiç bir zaman vaz geçmiş ve unutacak halde değildirler.
11-Kürt kimliğinin Kürt dilinin,kürt tarihinin Kürt yerleşim yer isimlerinin inkarı,yok sayılması yasaklanması da bir halka karşı işlenen siyasal ve kültürel başka bir aşağılık iğrenç soy kırım şeklidir.
12-Ak Parti Mhp birlikteliği ABD ve Avrupa Hukuk demokrası insan hakları evrensel beyannamesi şartlarına taban tabana zıt bir hale gelmiş yürümesi yeni dünya düzeninde konjoktürel olarak imkansız hale gelmiştir.
Bu nedenle Ak Partinin mutlaka şimdiden başka alternatif arayışlara girmesi kaçınılmaz bir realite olarak orta yerde durmaktadır .
Bu aritmetiğin değişmemesi durumunda AK PARTI hükümetinin hiç bir sorununu çözebilme imkan ve kabiliyeti mümkün olamayacağı gibi ülkeye karşı baskı ve ağır yaptırımların geleceği de aşikar olarak kaçınılmazdır.
13-MHP Genel Başkanı Sn.Bahçelinin ısrarla ortalığı vel veleye verererek HDP nin kapatılmasını can hıraç istemesi ve yaygaralar koparmasının altında artık kendisi ve partisinin miadını doldurduğunu açık ,net görmüş ve idrak etmiş olmasında yatmaktadır.
14-Tek Çözüm Yolu Hükümetin amasız fakatsız doğrudan doğruya Hukukun evrensel İlke ve esaslarına göre adalete insan Haklarına dayalı Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan hakları mahkemesi kararlarına doğrudan iştirak etmesi ve uyulması mutlaka olmazsa olmaz şart ve gereklidir.
15- Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymayan ve onlara direnen mahkemelere karşı mutlaka gereken hukuksal cezai işlem ve soruşturmaların yapılması şart ve elzem olmuştur .
20.12.2020
İsmet Ateş