Herkese merhaba. Bana çok şey katan bir film izledim. Film Stephan’ın akademik başarısından ziyade özel hayatını anlatmakta.
Fizikçi Stephen Hawking’in hayatının konu edinildiği, 2014’te çıkmış bir İngiliz dram-biyografi filmidir.
Yönetmeni James Marsh’tır. Başrollerde Eddie Redmayne(Stephan Hawking), Felicity Jones(Jane), Charlie Cox(Jonathan), Maxine Peake(Elaine) yer almakta.
Doktoraya başlamadan önce Stephan ve Jane bir partide tanışırlar. İlk görüşte aşık olmuşlardır. Daha sık görüşmeye başlarlar.
Bir gün okul çıkışı Stephan yürüyemez, düşer ve başını vurur. Genç yaşlarında Stephan ALS hastası olduğunu öğrenir. ALS nasıl bir hastalık? Yavaş yavaş hareketleriniz yok oluyor. Hareketleri sağlayan nöronlarda sorun oluyor. Bunun içinde yutkunma, nefes alma gibi hayati faaliyetler de var. Stephan’a iki yıl anca yaşayabileceği söyleniyor.
Stephan yanında pek kimseyi istemez özellikle de Jane’i. Sanıyorum ki kendini yük olarak düşündü. Herhangi birimiz olsak eminim ki yük olacak mıyız diye düşünürüz. Jane, Stephan’ı sevdiğini söyler, onu bırakmaz ve evlenirler.
Evliliklerinin ilerlemesiyle birlikte 3 çocukları da olur. Stephan’ın hastalığı da ilerler.
Bir gün Jane çok bunalır. Haklıdır da. Uğraştığı alan Edebiyat bu arada. Çalışmaya çalışır evde sürekli gürültü vardır. Çocukları babalarıyla oyun oynar. O zamanlar ilgilenmesi gereken 2 çocuğu ve eşi vardır. Kendine bile zor ayırır. Bir gün annesi Kilisede koroya katılabileceğini söyler. Haftada bir gündür. Kabul eder.
Kilisenin müzik hocası Jonathan’dır. Jonathan’ın eşi ölmüş ve çocuğu yok. Onlara yardım etmeyi teklif eder. Ayrıca piyano da çalabiliyordur. Stephan kabul eder belli bir müddet de evlerinde yardımcı olur. İlerleyen zaman içinde Jane ve Jonathan birbirlerinden hoşlanır. Ama Jane’in bir sözü vardır. Stephan da olanların farkındadır.
Bir gün konsere davet edilir Stephan. Tek gidecektir. Eşinin Jonathan ile birlikte çocukları kampa götürmesini ister. Stephan konserde fenalaşır. Komaya girer. Eşi onun yaşaması için elinden geleni yapar. Ama artık durumu daha kötüdür. Konuşamıyor biledir. Evlerine yardımcı alırlar: Elaine.
İlerleyen süreçte Elaine ve Stephan arasında da duygular oluşmaya başlar. Stephan kitap yazmıştır. Kitap hakkında vereceği semineri ilk Elaine’e söyler. Ona söylediğini Jane’e iletir. Anlamıştır Jane. Çünkü ne olsa ilk Jane’e söylerdi Stephan. Ama bu sefer söylememişti ona.
Stephan yaptığı konuşmadan sonra ona şövalyelik teklif edilir. Kabul etmez.
İlerleyen zamanda Jane ve Jonathan evlenir. Diana da Stephan ile. Tabi Jane ve Stephan’ın da 3 çocuğu vardır. Çok haksızlıklarla dolu ilişki gibi görünse de ilk defa bir filmi izledikten sonra yorum yapamadım. Ne desem bilemedim.
Stephan’ı sadece ele alacak olursak diyebileceğim tek cümle şu olur: Hepimiz engelli adayıyız, engeli oluşturan biziz.
Teşekkürler. YouTube kanalıma da bekliyorumm.
https://www.youtube.com/watch?v=RWXvhavYWM0