DEĞİŞİKLİK Mİ SENİ KORKUTAN: Aynı kafede hep aynı içeceği içmek bana hep garip gelen bir huy. Daha garibi de her gittiği lokantada, tek bir yemeğe bağlı kalanlar. Bu ne bir suç, ne bir günah biliyorum. Bu kişisel bir seçim. Peki o kişisel seçimin dışına çıkıp, farklı bir şey denemek. Yeni bir lezzet, belki de bir kıyafet denemek. Seni neden bu kadar korkutuyor ki değişiklik. Merak etme kimse sonsuza kadar farklı şeyler deneyeceksin demiyor sana. Arada bir damak tadına ya da giyim tarzına değişikler katmak, sıra dışı olmamalı senin için. Rutinin hiç değişmiyorsa, tekdüze bir hayat yaşıyorsan ya da arkadaşların sıkıcı buluyorsa değil, kendin için kendine kat yenilikleri. Bir başkasının sözleriyle, hisleriyle, uğraşlarıyla değişmesin hayatın. Tamam tavsiyeler her zaman iyidir, hep istenir, aranır vesaire. Ama en büyük tavsiye insanın kendine verdiğidir. Bir başkasına verilen, bir başkasından gelen tavsiyeleri ya kulakardı edilir, ya da fazla önemsenip köreltilir. Arada sahiden tavsiyeleri alıp uygulayan, hayatına empoze eden azınlık bir kesim vardır elbet. Ben o azınlık kesimde değilim maalesef. Evet bazılarını alıyorum ama hepsini alamam, herkesin de benim bütün tavsiyelerimi alıp, uygulayıp, fanım haline gelmesini istemem ki isteseydim de yaşanmazdı da ben, yine de almayayım. Fazla hayranlık, büyük bir kıskançlığa dönüşür, buradan da sesleniyorum, potansiyel hayranlarım varsa aman diyeyim, sakın denemesinler. 🙂 KURULU DÜZEN DENEBİLİR: Belki de böyle olmaya kendilerini öyle bir alıştırdılar ki, bir daha hiçbir şekilde standartlarının dışına çıkmayıp, ketçap yerine mayonezi denemek, kendilerini garip hissetmelerine bile sebep olabilir hatta. Biliyorum okurken sizin de “Ciddi mi bu” diye düşündüğünüzü. Ve evet ciddiyim. Böyle insanlar hayatımızda var. Belki de çok yakınımızda da var ama biz göremiyoruz. Düzenlerinin dışına, nadiren çıktıkları için. HAYATIN TADINI KAÇIRMAK: Bazı anlarda sahiden hayatın tadını kaçırır insan. Belki son dakika vazgeçmeseydi alırdı o içeceği. Gerçekten merak etse denerdi o elbiseyi. Sahi, kendine güveni olsa giderdi mutlaka spora. Eve hapsolanlara değil lafım, hayatını evin dışarısında geçirip, belirli duvarları yıkmadan, benzersiz günleri benzer kılan insanlara. Acımıyorum, üzülmüyorum, tamam belki birazcık kızıyorum ama hepsi bu. Evet benim haddime değil de, bana saçma bir kompleksmiş gibi geliyor, değişiklikten korkma, hayatın var olan ve cüzi miktarda olan nadir ikramlarını kaçırmaları. Kendimden örnek vermem gerekirse, 20 yaşındayım, ilk defa bu sene sinemaya gittim, ilk defa geçen sene cheesecake yedim, starbucks ve kahve dünyası gibi gurme yerlere ya da D&R a bile, ilk defa bu yıl gittim. Yani çoğu insan için, gündelik ve belki sıradan olan belli başlı yerlere daha yeni ayak bastım, belli başlı tatları ve kitapları, dekorasyon malzemelerini keşfettim. Genel kanının aksine benim 2021 yılım değişikler ile dolu bir yıldı. Çoğu insana, sıradan gelen değişiklikler ile hem de. AYARINDA GÜZEL: Kendini eğitemeyen çocuk büyütemez der çoğu ebeveyn, dedikodu esnalarında. Peki dedikodu yapan onlar iyi mi eğitilmiş oluyor. Her şey ayarında iyi, ayarında güzel. Değişikliğin de azı yarar, çoğu zarar bundan emin olabilirsiniz. Fazla dozunu kaçırmadan ve korkmadan, çekinmeden yenilikleri birer birer ekleyin hayatınıza. Oyun oynamayı deneyin, Burger King’e gidip, hiç tatmadığınız bir burger den alın. Yepyeni bir saç stili deneyin, belki bir kitap okuyun, ya da futbol oynayın. Ama bence ne yapacaksanız, mutlaka çekinmeden yapın. Ertelemeden, üşenmeden. Nihayetinde her bir yenilik, renk katacak size.
Hayatın Tadını Alamayanlara Gelsin
Subscribe
Giriş Yap
Yorum yapmak için giriş yapmalısın
0 Yorum