Günler ikiye ayrılır:
Sıradan başlayıp sıradan biten ve sıradanmışçasına başlayıp hayatımız boyunca hatırlayacağımız günler.
İki gün için de aynı sıradanlıkta uyanırız. Her sabah yaptığımız gibi elimizi yüzümüzü yıkar, bizi bekleyen günün karşısına tertemiz çıkarız. Eve geri döndüğümüzde, kimi zaman günün huzurunu ve tazeliğini üstümüzde taşırken ayaklarımızı uzatmış oluruz. Kimi zaman da dışarının tüm sıkıntısını, kirini ve tozunu beraberimizde getiririz. Her şey bir döngüde ilerler. Uyuyup uyanmak, temiz olup kirlenmek ve mutlu olup hüzünlenmek… Döngüyü kıran bir şey vardır ki bu yüzden ona dönüm noktası deriz. Evet, hayatımızın kavşaklarından bahsediyorum.
Bir kavşakta olduğunuzu farz edin. Önünüzde birçok seçenek var ve siz nereye girerseniz yolunuz o olacak. Eğer gittiğiniz yolu bilirseniz diğer seçenekleri görmeyeceksiniz bile. Fakat bu kavşak hayatınızda daha nice hiç girmediğiniz, yollarına yabancı olduğunuz ve arkanızda korna çalan arabalarla dolu bir kavşak. Yani hem bilginiz hem de doğru düzgün düşünecek bir zamanınız yok. Tanıdık geldi mi size de bu kavşak?
Hayat da bizi kavşaklara çıkarıp soru sormayı çok seviyor. Her zaman şu gibi sorularıyla karşı karşıya kalıyoruz: Peki ya şimdi hangi mesleği seçeceksin?
Kalacak mısın yoksa gidecek misin, hangisi seni mutlu edecek?
Bu senin için doğru insan mı, hayatını birleştirmeye hazır mısın?
Hayatında işine yaramayan alışkanlıklarını bırakmaya gücün var mı?
Gitmesi gerekene izin verebilecek misin?
Bu terfiyi kabul edecek misin?
Çabuk söyle, zaman daralıyor.
Ben de ne zaman bu sorularla karşılaşsam önce bir bocalıyordum. Ne yapacağımı bilemez halde nasıl doğru karar vereceğimi düşünüyordum. Panik içinde oradan oraya koşup insanlara soruyordum acaba hangisi doğru diye. Sanki neyi seçersem seçeyim yanlış olacakmış gibi geliyordu. Seçtiğim yol beni mutsuz edecek ve benim aklım hep diğer seçeneklerde olacakmış gibiydi…Geçmiş zaman ekiyle konuşuyorum çünkü tüm bu panik hallerim arasında yine hayatımın dönüm noktasını oluşturacak bir şeyi fark ettim.
Hayat soru sormayı çok seviyor dediğim gibi. Fakat tüm bunları cevabını bildiği ve bizi sınamayı düşündüğü için sormuyor. Çünkü hayat da biliyor ki bunların doğru bir cevabı yok. Bu soruların ancak bizi biz yapan ve bizim seçtiğimiz cevapları var. Tek yapmamız gereken o an bize uygun olduğunu düşündüğümüz kavşağı seçip diğer yolları aklımızdan çıkarmamız. Artık bizim olmayan bir yoldan gidemeyiz, ancak önümüze çıkan yeni kavşakları bekleyebiliriz.
Böylece hayat da bizi seçtiğimiz dönüm noktalarımızdan döndürür. Hayatın herkesi güzel dönüm noktalarından döndürmesi dileğiyle…