Küçükken diğer evlerde ne olup bittiğini merak ederdim. Sizde de oluyor muydu? Acaba şuan yan evdeki abla ne yapıyor ya da karşı binadaki teyze. Uzun zaman bunları düşündüm. Keşke herkesi görebileceğim kameralar olsa derdim. Bunları merak etmemin sebebi insanların zaman kavramını nasıl kullandıklarıydı. Çünkü ben oyun oynuyor, yemek yiyor, uyuyordum hayat bu kadar mıydı? Evet benim için bu kadardı. Ama zaman geçtikçe bu düşüncemin yok olduğunu bu merakımın benden uzaklaştığını fark ettim. Bazen niye artık merak etmediğimi sorguladığım zamanlar oldu ama önceden bu düşünceye ayırdığım saatler kadar uzun olmadı. Çünkü zaman beni savurup götürüyordu. Peki nereye? Birey yaş aldıkça bencilleşiyor. Bencilce sadece kendi hayatı varmış gibi yaşıyor. Sadece o bu hayatta zorluk çekiyor ya da sadece o bu hayatta mutluymuş gibi davranıyor. Çevresinde o kadar insan olmasına rağmen o insanları görmüyor. Kendi dizisini çekiyor ama yardımcı başrolleri unutuyor. yıllarca süren dizide sadece kendisi varmış gibi devam ediyor. Peki ne zamana kadar mı? Bu dünyaya gözlerini kapayana kadar. Başrol olmak herkesin isteyeceği bir pozisyon. Bütün gözler sizin üzerinizde bir insan ilgiden başka ne isteyebilir. Ama yıllarca süren dediğimiz bu kısacık dizinin bir sonunun olduğunu fark edip canlılara ilgi göstermek çok zor olmasa gerek. He canlı ilgi ister. Sadece dünya da ben varım gibi yaşamamalı insan. Her canlıya ayrı ilgi göstermeli. En çok yardıma ihtiyaç duyanlara. Ve kendisinden sonra yaşayacak her canlı için dünyaya da iyi davranmalı. Herkes sadece ben yapıyorum kimse bir şey yapmıyor diyebilir. Farkında mısınız yine ” BEN” kelimesi. Çok klişe ama ne demiş atalarımız ‘Damlaya damlaya göl olur.’ İyi olun, sağlıklı olun, güzel yıllarınız olsun.
Hayatın başrolünde ''BEN''
Subscribe
Giriş Yap
Yorum yapmak için giriş yapmalısın
0 Yorum