1 sayısının hayatımızdaki öneminden bahsetmek istiyorum biraz. Bu öyle farklı bir sayıdır ki sıfır gibi daha oluşmamış olmanın rahatlığı yoktur üzerinde.Temsil etmesi gereken bir değeri vardır.Hem de en ön sıradan temsil eder.Kısacası diğer tüm sayıların başlangıcı tek bir tanecik sayıya bağlıdır.
Bir, temizlik ve yeniliğin sembolüdür.Yeni olan bir şeyin ne kirlenmesi ne de eskimesi mümkündür.Bu yüzden de bizler yeni başlangıçlar yapmak için hayatımızda yeni birleri bekleriz.Yeni yılın ilk günü, yeni yaşımızın ilk günü, yeni ayın ilk günü…
Küçükken bir oyun oynardım.Ne zaman işler istediğim gibi gitmese kendime yarın bambaşka bir ben olacağım ve her şeye yeniden başlayacağım derdim.İlk gün her şey güzel gidip her şeyi düzelttiğimi düşünürken birkaç gün sonra tekrar ‘bir’ noktasına dönmek istediğimi fark ederdim.
Hayatımda o kadar çok 1’leri biriktirmiştim ki diğer sayılarla devam edemiyordum.Hep bir başlangıç üzerinde dolu olan hayatım sayfaları eksik kalmış bir roman misaliydi.Bitmeyen ya da ilerlemeyen bir roman nasıl basılıp bir değer kazanamazsa 1’lere mahkum hayat da aynı sayfa üzerinde karalanıp çöp kutusuna fırlatılan kağıtlara benzer. 1’lerden kurtulmaksa özgürlüktür.
İlerlemenin anahtarıysa mükemmel başlangıçta değil, başlangıcı nasıl olursa kabul edip ilerlemektir.
Bu yüzden hayatımdan bu çok önemli sayıyı çıkarma kararı aldım.Başta çok fazla zorluk çekeceğimi düşündüm.Fakat üzerimden kalkan tüm o sorumluluk ve stresle sanki bulutlara adım attım. Yeni yılın,yeni yaşımın benden beklentileri kalmadı artık.Onlar dediği için 1’e döndürmüyorum hayatımı. Kaç sayfa ilerlersem ilerleyeyim her yeni sayfamda yeniden başlamamın heyecanıyla yazıyorum hikayemi.Biliyorum ki iyisiyle kötüsüyle biriktirdiğim onca sayfa mükemmel bir sayfadan çok daha değerli.
Bu yeni şubat ayının 1. gününde yeni başlangıçlarımız üzerine biraz düşünmek için hayatımızdaki 1’lerden bahsetmek istedim. Her anınızın hayattaki 1’ler kadar temiz ve yeni olması dileğiyle..