Hayatımın dönüm noktası denildiğinde akla çoğu kere başarı hikayeleri gelmekte. Birçok kişiden başarı tecrübeleri duymuşsunuzdur. İnsanların hayatımın dönüm noktası dediği ve o noktadan sonra hayatının eski seyrine göre daha da güzelleştiğini söylediği bir zamanı vardır. Bir şahıs, bir olay, bir kitap, şiir veya bir sözden etkilenmiş ve hayatını güzelleştirmiş nice insanlar var. Bende onlardan biriyim.
Anadolu İmam Hatip Lisesi son sınıf öğrencisiydim. Bir an önce hayata atılma telaşıyla birden fazla işle uğraştım. Bir yandan ortaöğretim KPSS’ ye hazırlanırken bir yandan YGS- LYS telaşı vardı. Bir yanda kuran kursu öğreticiliği hazırlığı DHBT sınavı+mülakatı, bir yanda yazarlığa başlama serüveni. Bir öğrencide olması gereken yoğunluk vardı lakin bir başarı yoktu. Bütün işler birbirine karışmış vaziyetteydi. Ders yazılı sınavları başlamış, bilgiler birbirine karışmış, bazı dersler öğrenilmiş, bazıları öğrenilmemişti. Girilen sınavlar yavaş yavaş kaybedilmekteydi. Başarısızlık artınca psikolojik başarısızlık artmaktaydı. Yoğun geçen stresli günler hızla ilerledi. Okul bitmiş, sınavlara girilmiş, üniversite kazanılmamış. Emek verilen yazarlık yayınevi tarafından bekletilmeye alınmış. Kapılar birbiri ardına kapanmıştı.
Bu süre zarfında yaşanılanlardan biraz ders alımıştım ama beyne yerleşmiş bir başaramama korkusu vardı. Herşeyi bir kenara bırakıp tekrar ders çalışma kararı aldım ilerleyen zaman içinde matematik kursuna gitmeye karar verdim. Ne kadar çalışsam da yerleşmiş korkudan vazgeçememekteydim. Kuran kursu öğreticiliği başvurusu karşıma çıktı. O yıl yapılan alımlara göre iyi bir puan almıştım başvuru yaptım. İkinci defa üniversite sınavına hazırlanırken bir yandan da mülakat hazırlığı yaptım. Mülakata çok iyi hazırlanmıştım. Kadrolu kuran kursu öğreticiliği tam bana göre bir meslekti. O başvuru kabul edilecek ümidiyle üniversite sınavını boşladım. Gittiğim kurs sıkı bir çalışmaya almıştı. Erkenden gidiyordum o süreçte telefon kullanmıyordum. Öğlene doğru hocam odasına çağırdı annemin aradığını mülakat sonuçlarının açıklandığını söyledi. Sonuçlara bakamadım tekrar kaybetme korkusu vardı. Arkadaşım baktı sonuç yine olumsuzdu. İyice umudumu yitirdim. Matematik öğretmenim, Sezai Karakoç’un bir sözünü söyledi. “Yenilgi yenilgi büyüyen zafer vardır”. Bu söz beynime çivi gibi çakıldı ve hayatımın dönüm noktası oldu.Üzerinde çokça tefekkür ettim. Belki de kapanan kapılar açılacak olan kapının anahtarıydı.
Hocama başvurdum. Adam akıllı ders çalışmak istediğimi söyledim. Sorunlarımı korkularımı anlattım. Başaramama korkusu benliğime öyle bir yerleşmiş ki çalışmaya adapte olamıyordum. Hocamla kısa sürede çokça çalıştık. Hatalarımdan dersler çıkardım. Örneğin birden fazla işle uğraşmıyorum tek bir hedefe odaklanıp onu en iyi şekilde yapmayı öğrendim. Sabretmeyi, başaramadığımda korkmamayı tekrar tekrar başlamayı öğrendim. Haftalık, aylık çalışma programları hazırladım ve uymaya çalıştım. Kaybetmek aklıma gelince o sözü hatırladım. “Yenilgi yenilgi büyüyen zafer vardır”. Verdiğim emeklerin karşılığını aldım. Ve herşeyin beyinde başlayıp beyinde bittiğini öğrendim. İstediğim lisans programına yerleştim. Bugün İlahiyat Fakültesi 2.sınıf öğrencisiyim. Derslerimin biraz zorluğu var ne zaman ki başarısız olma korkusu sarsa olsun yenilgi yenilgi büyüyen zafer vardır diyorum ve çalışmaya devam ediyorum. Ajandama,defterime “yenilgi yenilgi büyüyen zafer vardır sözü yazılı. Sizler de bir yerlere yazabilirsiniz başarısızlığa uğradığınızda “Yenilgi yenilgi büyüyen zafer var” deyip tekrar işe koyulabilirsiniz sizlerinde hayatına dokunabilir. Başaramamaktan korkmayın bolca gayret, tevekkül edin.
Ve inanın başarı size gelecek.