Hayatta herşey bir akış düzleminde herşeyin bir çalışma tarzı, şekli zamanı var. Ama öyle birşey oldu ki tüm zaman hayat karmaşa içine girdi. Tamamen raydan çıkmış bir tren gibi her birimizi bir yana savurdu.
Biz buna pandemi, hastalık dedik. Herşey karıştı korku, heyecan, endişe sardı hepimizi. Birbirimizin yüzüne sokakta korkuyla bakar olduk. Neydi bu aklımızı başımıza almak için olan birşey miydi, yoksa yine bizi koboy olarak kullanmak isteyen bir kaç insanın oyun malzemeleri mi olmuştuk!
Pandemi bana en çok düşünmediğim kadar düşünmeyi, kendimi en diplerde kadar keşfetmemi sağladı. Hayatta en büyük hazinenin sağlık, özgürlük, sevdiklerimize kavusmak, bolca sarılmak oldugunu hatırlattı. Şu an hepimiz bunlara hasretiz, peki bir anda eskiye dönsek değerini anlamış gibi yola devam edecekmiyiz? Yoksa hiçbirşey olmamış hiç ders çıkarmamışçasına eskiye geri mi döneceğiz!
Hepimizin merak ettiği okadar çok şey var ki. Eminim yıllardır kimse kendisiyle bukadar başbaşa kalıp düşünecek vakti bile olmamıştı. Şimdi herkes çok düşünüyor, bunun iyi yanları oldugu kadar fazla düşünme bizi psikolojik olarak yıprattı ve hayatımızı zorlaştırdı. Tembelliği öğretti, sosyal medya, TV ve yatmak hayatımız bunlarla doldu.
Herşeyin fazlası zarar arkadaşlar çok düşünmek, çok boş kalmak insana iyi gelmez..Bunu da hepimiz yaşadık ve gördük hayatımız yasaklar, korkular, düşünceler oldu. Herkes gibi inanın bende yarın nolcak çok merak ediyorum. İyi şeyler olmasını dilerken hergüne korkuyla uyanıyorum.
İnanıyorum iyi şeyler er yada geç gelir. Sonuçta umut olmadan yaşanmaz.Biz buna hayat diyoruz. Allah kimbilir bizim için hangi yollar çizdi bilmiyoruz. Ama hepimizin yolu sevgi, dürüstlük, iyiliğe çıksın.. Yolumuza çıkan minnak kötülükleri görmezden gelip hayata hep iyilikle bakalım. İyilik herzaman kazanır..