Bazen o kadar çok hayal kuruyorum ki onlara inandığım da oluyor. Bazen o kadar çok umut ettiğimde oluyor ki sonunda yıkıldığımda oluyor. Gerçeklere lafım yok. Onları kendimi bildim bileli kabullendim. Yani özünde içimde çok değiştirmek istedim. Ama olmadı gerçekler işte… Ben Ateş böceği. Hayallere inanıp da ışığını yakan yada umutlarının sonunda yıkılıp ışığını sönükte olsa yakan Ateş böceği. Gerçekleri görüp de hiçbir zaman ağlamadım hep hayallere inandığım için yahut umut edipte yıkıldığım için ağladım. Ne hayallerimde ne de umutlarımda çok şey istemedim. Sadece Anne kelimesini sevmek istedim. Bedeni yanımda olup da kalbi yanımda olan kadından Anne kelimesini sevdirmesini istedim. Çok şey istemedim ki. Bana “Evlatlık yaptın mı ?” diye sorarsanız verecek cevabım yok. Çünkü kime evlatlık yapacağıma dair bir Annem yok. Bedeni burada , yemek yapıp yediriyor, kıyafet alıp giydiriyor, bir şey söylediğimde sadece dinliyor. Başka hiçbir şey yapmıyor. Onun yanında o kadar sönüğüm ki o kadar fersiz, cansızım ki ne umutlarım nede hayallerim onun yanında kurtarmıyor. Kalbinde bu Ateş böceği olsun istemiyor koymuyor. Kendi istediği Ateş böceği olsun istiyor. Ama olmuyor. Uçuşlarım, inişlerim, parlaklığım hiçbir şey onun istediği gibi değil. Kalbinden sevmiyor beni. Ama olsun en azından varlığı sayesinde bana çok güzel hayaller kurduruyor. Hayallerimdeki gibi anne olamasa da var olduğunu göstererek bana çok güzel hayaller çok güzel umutlar kurduruyor. Gerçeklere lafım yok.. Ama yolun sonunda hem ikimizin de hayalleri hem de umutları gerçekleşecek. İşte o zaman gerçeklere lafım olacak. Diğer hayallerim umut ettiklerim bu duygudan çabuk gerçekleşecek. Buna eminim.
Kalplerinize Ateş böceği ışığı değmek üzere…..🖤🖤