HAYAL KIRIKLIĞININ ADIM İZİ: UMUT

Şimdi bir his düşün zihninin içerisinde, bu his senin tekrar tekrar bağlanışın, yaşam içinde dağılışın ama her şeyin sonucunda tekrar bütünleşinin bir parçası olsun. Hayallerin var, umutsuzluk içinde dağılan ve umudun var, hayallerinin binbir adımına eşlik eden… Sonuçlar var nedenlerine kucak açan, nedenlerin var sonuçlarının yollarını bir bir aydınlatan…
Bir hayalin ışığına bağlanışın ve o ışığın sönüşüyle kararışının her bir adımında senin izlerin var. Umudun izi hayallerinin adımlarıdır. Hayallerin ise belki de hayal kırıklıklarına bir yol çizer ama umudun ışığı yollarının üzerine hiçbir zaman gölge düşürmez aslında. Bu gelecek ile geçmiş arasında kurulan köprüde duygularının izleri, adımlarının birer sesidir.

Umut insan yaşamının vazgeçilmezidir aslında. Umudun getireceği hayaller ise hayal kırıklıklarının vazgeçilmezi olmuştur hep. Bir düşüncede, bir duyguda, herhangi bir hareketinde umut hep var olmuştur. Sonuçlara ve nedenlere bağlıdır umut. Bir duygunun sonucunu düşün, bu duygu seni nedenlere taşır. Nedenler ise sana umudun oluşunu var eder.
İnsan yaşamı kendine her adımında bir umudu var eder. Umudun var oluşu ani bir yok oluşun bir parçası mıdır? Var oluş aslında bir yok oluşun zıtlığıyla çarpışır ve bu zıtlık sonucunda seni olumlu veya olumsuzluklara sürükler. Bir beklentinin resmi çizilir gözler önüne. Bir ihtimalin heyecanı düşer zihnin en dibine. Ve umut, zihnin ve duygunun zıtlığında pozitifliğin ve negatifliğin gölgesini düşürür yaşamların adımlarına.

Birçok filmin içeriğine, kulaklarda çınlayan birçok müziğin sesine, dini ve kültürel birçok yaklaşımın açısına konu olmuştur umut kavramı. Örneğin, bazı dinler umut kavramını bir erdem olarak almış ve tersini, yani umutsuzluk kavramını ise Tanrı’ya ya da tanrılara karşı bir isyan olarak tanımlamışlardır. Bu dinlerin en belirgini olarak Hristiyanlık dini örnek verilebilir. Bu dinlerde inanç ile umut birliktedir ve her zaman ahirete dair umut edilmesi gerekir. Kişinin hiçbir zaman Tanrı’dan umudunu kesmemesi belirtilmiştir. Mitolojik olarak da umut kavramı birçok hikayenin başrolü olmuştur. Genel olarak çoğu mitolojide umut belirli bir tanrı veya tanrıça ile özdeşleşmiştir. Mesela, Yunan mitolojisinde ‘umut’ Elpis olarak vücut bulmuştur. Elpis umudun belirmesi, boyut kazanmasıdır.
İnsanlığı cezalandırmak için hazırlandığına inanılan Pandora, Pandora’nın kutusunu açtığında tüm kötülükler uçup gitmiştir. Sadece tek bir şey dışında: Umut. Mitte insanlığın umutsuzluk içinde sonsuza kadar kalmaması Pandora’nın kutudaki umudu bir süre sonra çıkarması ile başarılmıştır. Umudun gücü ise mitolojide en iyi, Pandora efsanesi ile açıklanmıştır. Bazı hislerin sonsuzluğa gömülüp yok olması istenirken umut bu hislerin dışında kalmış ve kendini hep var eden tarafta olmuştur. Umut her anda, her adımda vardır.

Peki, hayal kırıklığı neresinde bu hikayenin? Umudun varlığını yok edip onu karanlık ile özdeşleştiren hayal kırıklıkları koca bir çaresizlik ile yankılanır aslında kulaklarda. Çaresizliktir çünkü ümit edilen bir hissin beraberinde getirdiği hayal kırıklıkları çaresizliğin rengi ile suskunlaşır. Zihnin çığlık çığlığayken kalbin sessizliğe gömülüp çaresizliğin renginde boğulur. Çaresizlik o anın resmini çizer zihinlere. Gösterişli duran koca bir resmin içinde onlarca detay arasında ufacık bir hatanın göze çarpışı ve gözlerin sadece o hata üzerinde takılıp kalması gibidir umudun getirdiği hayal kırıklığının adım izi. Tek bir hatanın gözler üzerinde defalarca gidip gelişi…

Sonunun hayal kırıklığına bağlanacağını bile bile ümit etmeye devam ettin mi sen? Hayal kırıklıklarının adım izleri yolunu çizerken sen onları umudun çağrısı olarak kabul ettin mi hiç?
Umut, hayal kırıklıklarını peşinden sürükleyeceğini bile bile o yola atılan olasılıklı bir heyecandır insan yaşamında. Hayallerin umutların ile zihninin dört bir köşesinde dönüp dururken hayal kırıklıkların çemberin merkezini esir alır. Umutların hayallerine sımsıkı tutunup her anında kendini var ederek hayal kırıklıklarının adım seslerini yok etsin.

Umut, her anında var olsun.

“HER ŞEYİN YOK OLDUĞU ANDA BİLE, UMUT VARDIR.”   

 -THALES

ASLIKARATAS
"Sevdiğimiz ölüler var ve sevmediğimiz diriler çok..."
Subscribe
Bildir
1 Yorum
Beğenilenler
En Yeniler Eskiler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Huzur
Sonraki
Heidi’nin ayakları neden çıplaktı? İsviçre’nin karanlık tarihi

Heidi’nin ayakları neden çıplaktı? İsviçre’nin karanlık tarihi

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.