Halo etkisi, “bir kişi veya objenin iyi bir özelliğine odaklanarak ona başka pozitif özellikler atfetme ön yargısı” olarak tanımlanıyor. Ama biz buna kısaca bilişsel önyargı türü diyoruz. Örneğin dışarıda gördüğümüz şık giyimli bir insanın aynı zamanda iyi, zengin, başarılı olduğunu düşünmemiz halo etkisidir.
Buna bir şey güzelse o şey iyidir de düşüncesi diyebiliriz.
Halo etkisini aktive eden faktörler:
- Dış Görünüş : Bir insanın giyiminin iyi olmasını onun karakterinin de iyi olduğuyla bağlamamız bu kategoride yer alır. İnsanları dış görünüşüne göre iyi ya da kötü yargılamaktır
2. Sohbet : Sohbeti iyi olan insanları zeki aynı zamanda da sempatik olarak görmemiz ise bu kategoridedir.
Çok basit bir konu gibi gözükse de aslında bir çok yerde örneği de var. Mesela hakimler arasında yapılan bir araştırmada hakimlerin fiziki olarak yakışıklı veya güzel insanlara yapılan suçlamalara inanmadıkları ortaya çıktı.
Markaların kullandığı halo etkisi:
Apple’ın iPod’u çıktığı dönemde o kadar başarılı oldu ki Apple Newton gibi başarısız girişimler kimsenin aklında kalmadı. Bununla birlikte İPod’u beğenen kişiler İphone’u da beğendi.
Yani tek bir ürünün başarısı, diğer başarısız ürünlerin üstünü örttü.
İş Ortamında:
İş ortamında sıklıkla iki şekilde karşımıza çıkar:
- Eğer siz patronunuza karşı sıcakkanlı bir insansanız yaptığınız küçük hataların üstü kolayca örtülebilir. Çünkü patronunuz sizin o işi başaracağınızı aynı zamanda da bilgil olacağınızı düşünecektir.
- İş görüşmelerinde de fazlasıyla karşımıza çıkar. Eğer siz patronunuza göre güzel/yakışıklıysanız işi alma olasılığınız daha yüksek olacaktır.
YAZARDAN NOT: Ben burada sizinle öğrendiğim ve sıkça hayatımda yaşadığım şeylerden bahsediyorum. Yeni şeyler öğrenmek güzel hissetiriyor. Sizde eğer buraya kadar geldiyseniz ve birşeyler öğrendiyseniz ne mutlu bana. Yapıcı ya da olumlu yorum atarsanız sevinirim 🙂