Evet doğru okudunuz. Olumsuz bir durumu başarmaktan bahsediyorum. Size de tanıdık geldi mi bu cümle? İş hayatında çoğu zaman karşılaştığımız ve duyduğumuz söylemlerden bir tanesi.
“Neden her seferinde ben suçlu oluyorum? Nasıl oluyor da haklıyken haksız duruma düşüyorum?” sorusunu kendine hiç sormayan çok az insan vardır büyük ihtimalle.
Genellikle ben haklıydım ama haksız bulundum der ve çoğu zaman başkalarının gözünde bizi haksız konuma düşüren şeyin ne olduğunu pek düşünmeyiz. O sırada ve o kızgınlıkla çuvaldızı kendimiz yerine başkasına batırmak daha kolay gelir bize. 10 yıllık iş hayatımdaki gözlemlerimde, benzeri duruma düşen çok insan tanıdım ve sebeplerini kendimce analiz etmeye çalıştım.
Ve inanırmısınız çoğu da konunun özünde çok haklıydı. Onları bu kadar haklıyken haksız konumuna düşüren şey ise haklı oldukları şeyi söyleme biçimleriydi. Joseph Joubert’ in çok sevdiğim bir sözü vardır ” Kelimeler cama benzer; görmeye yardım etmedikleri zaman görüşe engel olurlar.”
İş hayatında da özel hayatımızda da ne söylediğimiz değil, o şeyi nasıl söylediğimiz önemlidir. Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre karşılıklı iletişimin yalnızca %7’sini söylediğimiz kelimeler oluşturuyor.Bunun yanında %38 oranında ses tonumuz, %55 oranında ise beden dilimiz belirleyici rol oynuyor. Eğer haklı olduğumuz bir süreçte sert bir tavır ve üslup takınıyorsak bu durum insanlara haklı olduğumuzu ispatlamanın her daim önüne geçecektir.
Bu yüzden eğer bir konuda haklıysak insanlar nezlinde haksız duruma düşmek istemiyorsak baştan uca ılımlı, yumuşak bir tavır ve üslupla süreçleri yürütmeli ve her daim beden dilimize ve ses tonumuza hükmetmeyi başarabilmeliyiz. Bunun için etkili beden dili kullanımı ve sözcüklerin hayatımızdaki önemi ile ilgili kitaplara göz atmanızı tavsiye ederim.
Kitap Önerileri:
İşyerinde Beden Dili /Allan & Barbara PeaseOlumlu Sözcükler Etkili Sonuçlar / Hal UrbanTongue Fu – Sözlü Dövüş Sanatı / Sam Horn
Sevgiyle kalın.
Biraz Bize Dair