Herkese anlat ama bir tek sen bil:)
Neyse işte ben boş boğaz tabi dayanmadım dedim kızlara babuşlar ben yazıyorum akıllarına tabi yine hangi köşe yazısını okudun da yorum yapıyorsun tarzı sorular geldi bi bir saat falan entelektüel ( he bu arada entelektüelin doğru yazımını şimdi öğrendim koca kız olucak iş değil cık cık :D) muhabbet falan yaptık inandıramadım dertlerimi analog olarak döktüğüme bazen öyledir işte en yakın dediğin insan bile kabullenmez senin sorunlarını gözden kaçırdığını mis gibi farkında aslında hepsi benim dibi kazıdığımın ama nasıl yakalayamadık diyemedikleri için olayı benim entelektüel olup yine hangi düşünce savına karşı yorum yapma ihtimalime yordular bende şaşırmadım aslında ani sonuçta en yakınım dediğimiz insan bile ne kadar yakın ki bize yada ben en yakınım dediğim zaman bundan ne tür bir çıkarımda bulunmalıyım kafamda yine deli sorular. Neyse işte benim bu yazı işi arada kaynadı gitti benimde hevesim kaçtı zaten vazgeçtim açmadım bir daha konusunu kendimce kabulleniş yani:) Sonra dedim ki güzelmiş buralar yav yazıyorsun yani neden yazıyorsun neden bunu yazdın bunu nasıl anlatırsın diyen yok sen sadece yaz bırak parmaklarını beynin ele geçirsin düşünmene fırsat vermeden kendini frenlemeden yaz baya baya öyle yapıyorum işte yani fena değilmiş. Ben mesela babamdan hiç pamuk şekeri yada elma şekeri yada şekerin herhangi bir türevini isteyemedim pazarda markette yada avm de aa şeker dediğim an sus terbiyesizlik yapma ne şekeri adam akıllı şeyler iste derlerdi yani biliyorum paraları olmadığından değil babam karun gibi zengin adam ama işte çok para onu çok kalpsiz yapmış aynı zamanda o zaman göremiyordum o ayrı o zamanlar bana göre şeker istemek terbiyesizlikti hoş ben o zamanlar terbiyesizliğin bile ne olduğunda bilmiyorum o ayrı ama öyle işte yanlış bir şey şeker istemek. Şimdi düşünüyorum mesela bana hiç kızımda demezdi hep ismimle hitap edelerdi bana hatta ben bana kızım demeleri için iyi bir şey yapmam falan gerektiğini düşünüyordum durum o derece vasat. Neyse işte o zamanlar bunları anlamak baya zor olayın öyle olduğunu her ailede durumun böyle işlediğini düşünüyorsun çünkü. Gerçi bende çok saf salağım oda bir ayrı konu bu yaşıma kadar bunları fark etmemek düpedüz benim saflığımdan mütevellit yani bu acı gerçekle yüzleşmekte bir miktar beni yormadı değil. Ne annem ne babam beni bir günden bir güne sarılıp hiç öpmedi hem de hiç (bir damla göz yaşı) bende galiba küçüklükten gelen o sevgisizliği kapatmaya çalışmadım hiç kabullendim sanırım birileri beni sevsin diye savaşmadım uğraşmadım pembe tüylü kalem hiç kullanmadım barbieli çantam olmadı hiç ama hep derslerim çok iyi oldu gerçi benim başka seçenek hakkım yoktu derslerim birazdan ondan iyi olmuş olabilir bir şey istemeye hakkım olması için derslerimin hep iyi olması lazımdı öğretmenimin annemle babama hep güzel şeyleri söylemesi gerekirdi aksi mümkün mü ay yok artık!! (minik bir tebessüm, geçmişe özlem) Dürüst olmam gerekirse hiçte fena olmayan ilk okul ve ortaokul hayatım oldu aslında yani tabi şimdi burada fena olmayandan kastımız ne önemli olan kısmı o neye göre fena dimi???? Mesela ben okuldan sonra kursa veya dershaneye veya özel derse gidiyordum arkadaşlarım evlerinde ödevlerini yapıp oyun oynarken ben ders kurs takılıyordum ama aa bu çok önemliydi boş biri miydim ki ben ona öyle okuldan sonra eve gidip oyun oynamak muhakkak ki kendimle ilgili bir şeyler yapıyor olmam lazımdı yani en azından hafta içi durum böyleydi adama derler dimi hafta sonu neyine duruyor ayıp diye. Hafta sonu okulda hep beklediğimiz o muhteşem koca iki gün sahi ben ne yapıyordum o zaman tiyatro kursuna resim kursuna bilgisayar kursuna gidiyordum muhteşem pazar ise kutsal aile günüdür hep beraber bir şeyler yapılır (genellikle ne olduğunu anne ve baba seçer tabi) akşamda duş alınıp erkenden yatılırdı. Arkadaşlarım parkta oyun oynarken ben camdan bakıp kurs ödevlerimi bitirmeye çalışırdım sahi salıncaktan düşüp dizini kanatmak nasıl bir şey ??