GÜZELLİKLER PAYLAŞILMALI

İnsan güzel bir yemeğin, güzel bir manzaranın, hoş bir müziğin keyfini de birileriyle paylaşmak ister. Arkadaş ya da anne-baba bir yere kadar sizinle aynı zevki ve ortamı paylaşabilir. Bazı müzikler, bazı görüntüler, bazı tatlar vardır ki insan hayatında ve yanında seveceği özel biri olsun ister.

Bir arkadaş diyordu ki: “Tura gideceğim ama tek başına gidilen her gezi çift kişilik olandan pahalı. Herkes eşiyle gidene indirim yapıyor olmalı. Ben tek başıma pahalı olanıyla gezmeye mecbur kalıyorum.”  O beyin dediği gibi yalnız olanın yaşamı da çok ekonomik değil. Her ürünün ve hizmetin az olanı daha pahalıdır. Kullanıcısı çoğaldıkça bedeller de azalır. Daha ucuz, daha ekonomik olur.

Bazen fotoğraf karelerinde bile tek başına durmak istemez insan. Nasıl poz vereceğini bilmez. Direk gibi dümdüz, yalnız duran bir insan bir fotoğraf karesini ne kadar kaplar ki? Kollarınızı bacaklarınızı iki yana açıp, olabildiğince gülümseseniz bile karede bir tek siz varsınızdır. O görüntüye renk katan başka bir insanın ne giydiği, nasıl durduğu, nasıl göründüğü dikkat çekmez. Sadece siz görülürsünüz. Görüntü ve siz. Güzel mi?

Bir de insan gördüğü, beğendiği bir giysiyi, bir yeri, bir yemeği biriyle birlikte yorumlamak ister. O da görsün, o da tatsın, o da fikrini söylesin, o da bildiğini paylaşsın ister. Bu hangi kumaştan yapılmış? O yemeğin içindeki tatlar hangileri? Şu karşıda görünen kıyı neresidir? O bina nereye aittir? Eskiden buralarda neler olmuştur? diyerek, konuşacağınız biri bile yok. Sesinden, bilgisinden, varlığından yararlanamayacağınız biri bile olmadan tek başınıza oranın buranın fotoğraflarını çekersiniz ama birinin sizi de o görüntülerle birlikte resmetmesi için izin istemek zorunda kalırsınız. “hayatım bir de beni böyle çeksene” demek yerine ya da birinin size “aşkım, çok tatlı görünüyorsun. Dur fotoğrafını çekeyim” demesi olmayıp da “Pardon, beni de burada bir çeker misiniz?” demek zorunda kalacaksınız. Ya resmi çeken iyi de çekmemişse? Ya görüntüyü net alamamışsa? Haydaaaa. Yine bir başkasına bir daha fotoğraf çekmesi için ricada bulunacaksınız.

Biriyle birlikte objektiflere gülümsemek de güzeldir. İki kişilik renk ve neşe olur görünen.

Dinlediğiniz müzik içinizde dans etme isteği uyandırırsa? Hadi bakalım, tek başına da kalkılıp oynanır mı? Bul kendine eşlik edecek birini!

Tatili, gezmeyi, müziği, doğayı, çiçekleri, çocukları, yemekleri, hatta çay ve simidi bile biriyle paylaşmak keyiflidir.

Aldığın parfümün kokusunu koklayıp da, beğenecek senden başkası yok mu? Çok beğendiğin kahveyi, pastayı, yiyeceği sipariş verdiğinde yalnız mı yiyip içeceksin? Aldığın güzel giysilerini görecek ve yorum yapıp, beğenisini bildirecek kimsen olmayacak mmı?

Güzel olan her şey, paylaşıldığında daha da güzel olur. Zorluklar mı? Onlar da paylaşıldığında hafifler, azalır. Belki de yok olur.

 Bazı şeyler mutlaka paylaşılmalıdır. Paylaşın.

Dans Eden Kelimeler
Bale Sanatçısı, yönetmen Kağan Can Odabaşı ile eşi Editör, kitap yazarı Ayşegül Toker Odabaşı olarak yaşadıklarımızı, yaşam denen sahnede karşımıza çıkanları sizlerle paylaşmak istiyoruz.(Böyle diyerek başladık ama maalesef ben Ayşegül, tek başıma sürdürmek zorundayım. Eşim artık bu boyutta değil.)
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
İYİ GÜNDE- KÖTÜ GÜNDE
Sonraki
KIRACAKSAN KIR YİNE AMA ÖNCE BİR DUR BEE !

KIRACAKSAN KIR YİNE AMA ÖNCE BİR DUR BEE !

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.