Güven

Arkadaşlar, selamm. 🙂 Değinmek istediğim konu insanlara güvenme sonucu oluşan özsaygı kaybı.

Her insana güvenilir mi? Ya da hiç kimseye güvenmemek midir en iyisi? En yakın arkadaş ile ne, ne kadar paylaşılmalıdır? Erkek arkadaş veyahut eş ile her şeyi paylaşmak gerekir mi ? Güvenmek deyince ve biraz üstünkörü düşünme yapınca aklıma gelen ortalama sorular bu yönde. Gelin biraz bu sorulara cevap bulmaya çalışalım. 🙂

Her insana güvenmek elbette bizi bir yerden bir yere taşımayabilir. Arkasında yatan güven eksiklikleri, aldanışlar, yıkılışlar barındırabilir daha sonrası için. Ama herkese güvenmek adına kurduğumuz cümleleri kimseye güvenmemek adına da söyleyebiliriz. Hayatı her zaman şüpheci yaşamak, aldığınız nefesin ciğerlerinize dolmayışı da sizi çok iyi etkilemez. Peki ne yapmalı? Öncelikle güvenmekten anladığımız ne? Ne anlatarak neler yaşayarak karşıdaki kişiye güven duygusunu oluşturmuş oluruz. İnsanlara nedensiz güvenir miyiz ki? Bunlara da cevaplar bulmak gerekir. 

Size bu konuda söyleyebileceğim en emin olduğum şey ‘ ölçülü olmak’. Unutmayın ki kimseye kendinizi hiçbir konuda açıklamak zorunda değilsiniz. Her ne olursa olsun ! Siz, sizi siz yapan unsurlar ile bir bütünsünüz. İnanmayan bırakın inanmasın, şüphe duyan insan bırakın olmasın yanınızda. Sürekli bir şeyleri açıklamaya çalışmaktansa olmasınlar hayatınızda. 

Söylediğiniz her sözün, yaptığınız her bir konuşmanızın altında imzanızı düşünün. O sözler bir gün karşınıza geliverse, söylemiş olmak sizi utandırır mı? Rahatlıkla söyledim diyebilir misiniz yoksa ? Sonrasında pişmanlık duyacağınız şeyleri söylemekten kaçının! Herkesten önce güvenmeniz gereken kişi, kendinizsiniz.

Adımlarınız daima ileri, başınız daima dik yürüyün. Kendinizden emin olun, sesinizin tonu eminliğini belli etsin 🙂 Oturup saatlerce dedikodu yapmaktansa bir kitabı eleştirin, şiirler yazın; bırakın sesiniz güzel olmayıversin en güzel şarkıları hep siz söyleyin. Yeteneğiniz olmasın ama resimler çizin. Nedir ki yetenek? Herkesin beğenmesi mi ? Siz beğeniyorsunuz, kime ne !? Bu sözcüklerimi egolu olmak, insanların düşüncelerini önemsememek olarak algılamanız beni üzer. Sizlere asıl söylemek istediğim, içinizdeki çocuğun hemencecik büyümesine gerek duymayın. Ne acelemiz var ? Büyür zamanla… Belki de bir tarafın hep çocuk kalması daha iyidir. İçimizdeki merhamet hiç büyümeyen çocuk halimizdir belki de, kim bilir… 

Siz güçlü olursanız, kendinizden olabildiğince ödün vermeden net çizgilerle – bu çizgiler karşıdaki kişinin düşüncelerini hiçe sayıp, özgürlüğünü kısıtlamak demek değildir.- ilerlerseniz aklınızda ben bu kişiye güvendim ama bu sözleri başkasından duyar mıyım düşüncesi ile mücadele içerisinde de olmazsınız. 🙂 

Atılan iftiralar, söylenen yalanlar; yarı yolda bırakılışlar, aldatılmalar… Her birinin oluşumunda da biz yok muyuz? 

*Oldu, çünkü ben ona güvendim.

* Ona güvenmeseydim bu kadar acı çekmezdim.

*Bana bunu nasıl yapabilir?

Bu ifadeler aldanış, kırılış ifadeleridir. Aslında insanın kendisine haykırışı kendisine kızışıdır. 

Peki yapmamız gereken ne ? 

İstenen ne bizden ? 

Vurdumduymaz, gamsız olmak mı?

Şöyle bir cümle duydum, ‘ fazla iyimsersin bu dünya için, sen  bu kafada oldukça seni çok üzerler’. Beni üzecek insanlara da zamanında ben güvenmişimdir o halde. Ve onlar güvenilmeye layık kişiler değillerdir. 

Düşünelim, başkasının hakkında sürekli size laf getiren; daima başkalarını fütursuzca eleştiren bir insan…Bunu size niçin yapmasın? Şimdiye kadar yapmaması bundan sonra yapmayacağı anlamına gelmemeli.

Aslında özü belli olan kişileri, bir disko topu altına alıp farklılaştırmayın; alın bir saydam ışık altına bir de öyle bakın.

Bakın ki, kendi öz saygınızı kaybetmeyesiniz; insanları tanıyın ki güven kelimesi sizin için ne ifade ediyor aslında buna cevap bulabilesiniz.

Bir insana güvenmek sizi aptal yapmaz, bir yalana inandığınız için saf olmazsınız. Ama bunları size yapanlar size söylediği tüm yakışıksız benzetmeler ile anılmak için uygundur.

Hayatında size güvenen partnerler edinin. Ne yapıp ne yapmayacağınızı bilen, sizi siz olduğunuz için seven. Ve aynısını siz de ona yapınız. Güveniniz, en başta dediğim gibi ölçülü bir şekilde. 🙂 

Sona doğru gelmişken şunları de eklemek isterim, güven duygusu iletişimin temelinde yatar. Ama güven duygusunu dedikodu yapma ile bir tutmamak gerekir. Karşıdaki insanla kaliteli vakit geçirmeyi ele alırsak asıl olan o kişi buna değer mi düşüncesidir. Güven duygusu hepimizin ortak paydası, ortak yarası belki de… 

Dilerim her birimizin gülüşleri doğal,  her bireye saygısı tam olur 🙂

 Bu dünyayı, iyilik kurtaracak !

handif
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Doğru İnsan Tabiri
Doğru İnsan Tabiri

Doğru İnsan Tabiri

Sonraki
BİZDEN HİÇ KALMADI

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.