İnsanı yaşadıkları tam anlamıyla 180 derece değiştirebiliyor. Güven, yaşantımızın en kilit kavramı olsa gerek. Sevgi, saygı, para bunlar hep bir yere kadar bir şeyleri etkiliyor. Güven ise yaşantımızın her anında olmazsa olmaz bir kavram olduğunu derinden hissettirebiliyor.
Çok fazla sevdiğin ve kendinden çok güvendiğin biri girebilir hayatına. Elbette bu raddeye gelmesi için bir hayli zaman da geçmesi gerek. Fakat siz, siz olun asla ama asla karşınızdaki kişiye kendinizden bile daha çok güvenmeyin. Güven olmadan olmaz ki demelerinizi duyar gibiyim, elbette haklısınız. Fakat bunu da sınırlamanın gerektiğini acı bir şekilde tecrübe etmiş biri olarak sizlere nacizane tavsiyem budur.
Ne yaşamış olabilirim ki ? Ne yaşatmış olabilirler bana ? Biz insanlar canımız çok yandığında her zaman bundan daha fazlası olamaz diyen varlıklarız. Tam tersi bizi çok memnun eden bir durumda da hayatımın en mutlu anı dünyanın en mutlu kişisi benim tarzında kelimeler kullanırız. Çünkü biz sadece kendimizi biliriz kendimizden emin oluruz. Bir başkası o an ne yaşıyor ne hissediyor kim bilebilir? Hayatın en acı şeyini yaşamış olduğumu iddia etmiyorum elbette fakat sıradan olmayan şeyler yaşadığımdan fazlasıyla eminim. Karşınızdaki kişi canınızı her zaman yakma potansiyeline sahiptir bunun sebebi bizim ona verdiğimiz duygularımız. Belli bir hatanın yanlışın içeriği çok önemli değildir aslında. Önemli olan bu hatayı ya da yanlışı size kimin yaptığıdır. Aslında anlatmak istediklerimin özeti tam da bu.
Sevin, aşık olun, güvenin. Fakat hiç bir zaman bunlara hissedilebilecek yaşanılabilecek en uç seyler olarak görmeyin. Çünkü her şeyin her zaman daha fazlası vardır. Acının da mutluluğun da..
Güven duymamız gereken başlıca kişi kendimiziz. Kendimize her şeyden herkesten çok güvenirsek. Kimse bizi haddinden fazla yaralayamaz. Çünkü biliriz ki herkes değişebilir herkes yanlış yapabilir. Sen de yapabilirsin, bende yapabilirim. Ama kendimiz yaptığımız yanlışı hatayı biliriz önünü arkasını düşünme imkanına sahip olabiliriz fakat bize yaşatılan şeylerin kontrolünü sağlamak bildiğiniz gibi bir hayli zor.
Hiçbir zaman birini kendimiz kadar çok sevmemeliyiz, kendimiz kadar güven duymamalıyız. Biz bile zaman zaman kendimize zarar verme eğiliminde bulunurken duyguları hisleri beklentileri bakış açısı farklı olan farklı bir yerde yaşayan farklı bir aileye sahip birisinin içindekilere ne kadar hakim olabiliriz? Olamıyoruz, olamayacağız.
Gönül istiyor ki kimse hayal kırıklığı yaşamasın, herkes güzel düşünsün, güzel yaşasın, kimse ağlamasın. Ama maalesef hayat bu kadar adaletli değil. Herkes yaşadığını da yaşamıyor maalesef. O yüzden kimseye kendinize kötü şeyler yaşatacak fırsatı tanımayın !