Ekonomi ve finans günlük hayatımızı en çok etkileyen ve hemen hemen herkesin oldukça ilgili olduğu alanlardandır. Ancak her gün pek çok finans terimiyle ve ifadeleriyle karşılaşmamıza rağmen birçoğunun ne anlama geldiğinden haberdar değiliz. Bu yüzden de hayatımız için çok büyük bir öneme sahip olan finans ve ekonomi hakkında yeterli yetkinliğe de ulaşamıyoruz.
Peki, günlük hayatımızda sıklıkla duyduğumuz finans terimleri ve anlamları nelerdir?
Hepimizin duyduğu ve az çok günlük dilde kullandığımız finans terimleri mevcuttur. Fakat hangisinin gerçekten ne anlama geldiğini de bilenimiz çok azdır. Ben de bu yüzden size bazı finans terimlerini tanıtacağım.
Enflasyon
Piyasada haddinden fazla kağıt para bulunmasına denir. Paranın satın alma değerini düşürür, eşyanın ise fiyatı yükselir. Enflasyona; üretimin aksaması, bankaların kredi hacmini genişletmesi, tekelin gelişmesi, dış ticaret kısıntıları, vergilerin artırılması neden olur. En çok görülen enflasyon nedeni, ödeme güçlükleri yaşayan hükümetlerin fazla para çıkarmalarıdır.
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından dünyanın her yerinde enflasyonlar olmuştu. Bunların en hacimlisi ise harp borçlarını ödeyemeyen Almanların enflasyona gidişidir.
Enflasyon; “ölçülen iki devre arasında gerçek milli gelir artışından daha fazla para arzı, artışı olması” şeklinde de ifade edilebilir. Bu sebeple enflasyon ile “fiyat artışları” her zaman eş anlamlı olmayabilirler.
Ancak yaşanan her enflasyon da beraberinde fiyat artışı getirir. Şu da var ki, belli bir devrede fiyat artışlarının olması enflasyon var demek de değildir. Enflasyon bir süreçtir, fiyat artışı ise bir sonuçtur. Bazı iktisatçılar, fiyat artışları ile mücadele etmenin enflasyonla mücadele etmekten farklı olduğunu savunmuşlardır.
Tüfe
Ülkede enflasyon oranları açıklanır açıklanmaz en çok konuşulan konuların başında TÜFE kavramı geliyor. TÜFE’nin yorumlanabilmesi için temel bir dönemin ve karşılaştırılmak istenen dönemin belirlenmesi gerekiyor.
TÜFE’nin açılımı Tüketici Fiyatları Endeksi’dir. Yani bir tüketicinin satın alacağı belirli bir ürünü ya da hizmet grubunun fiyatlarının ortalama artış veya düşüşünü gösteren bir ölçüttür. Yıllık enflasyon değerleri de bu sayede ölçülür. TÜFE, İstatistik bilimindeki indeks sayılar sayesinde hesaplanır. Bir yıl seçilir ve bu yıl temel bir yıl kabul edilir. Ardından yıllar karşılaştırılır ve toplam ve fark gibi ölçümler yapılarak satın alma güçlerinin azalıp azalmadığı hesaplanır.
Parite
Parite, bir para biriminin diğer para birimlerin karşısındaki değerini gösterir. Mesela; 1 Dolar’ın 2 TL olduğunu, 1 Euro’nun 3 TL olduğunu varsayalım. Euro-Dolar paritesi 3/2 = 1.50 olur. Dolar-TL paritesi 2/1 = 2 olur. Euro – TL paritesi 3/1 = 3 olur. Yani bir para biriminin değerinin diğer para biriminin değerine bölünmesi demektir.
Likidite
Likidite ise bir değer terimidir. Bir finansal ürünün ya da bir piyasanın fiyatlanmasında satıcıların ve alıcıların çokluğuna ve işlem yoğunluğuna bağlı olarak paranın nakite çevrilme hızı olarak anlatılabilir. Bonolar, hisse senetleri, tahviller ve kıymetli madenler yüksek likidite sahip değerler olarak işlem görmektedirler. Piyasanın açık olduğu her zamanda çok hızlı şekilde nakite çevrilirler.
Arbitraj
Bir ürünü hiçbir riski üstlenmeden kar elde etmek için, bir varlığın daha düşük fiyatlandığı piyasada satın alınıp yine söz konusu varlığın başka bir piyasa daha yüksek fiyattan satılmasıyla elde edilen getiri işlemidir. Yani günlük hayattan örnek verilecek olursak, bir marketten 5 TL’ye alınan bir malın, başka bir yerde 10 TL’ye satılması arbitrajdır.
Finans ve ekonomi gibi konular hala biraz kafa karıştırıcı olabilir. Fakat umarım ki, en azından en önemli finans terimleri daha anlaşılır olmuştur.