Şimdi griliklerin içinde ,odamın yalnız köşesinde sessizce ölüyordum.Düşüncelerimin hoyratlığı sanki beynimi kemiriyordu.Zamanın acı verme şekli bu muydu yoksa ?Hatırlamak saliselerce .Boğulmak derinliklerin içinde .Avamlaşan günlerin getirdiği aynılıkları yaşıyorduk işte .
Uyandığımız her sabah ,ertesi günden kalan acı reçetenin ,ağzımızda bıraktığı buruksu tat oluyordu.Sanırım her şey böyle yitip gitmeye kendiliğinden hazır gibiydi.Zaten her şey yavaş yavaş öldürmüyor muydu bedenlerimizi ?
Kalan son boşluklarımızın içinde yine de bir ışık var mıydı ?Keşke dönüşümlerimizin içinde eski kimliklerimiz gibi kalabilseydik .Seslerimiz adlarımızı söylerken incinmiş gibi değil de ,hep olduğu gibi içten çıkabilseydi ..
Acılarımızın farklılıklarında donuklaşırken,günlerin içinde öylece kalakalıyorduk .Adeta bir biblo misali.Zamanı tutmak bu kadar zordu işte .Beklerken bile geçip gidiyordu hızlıca .Adımlarımızın ,yollarımızın ,yaralarımızın içinden .
Şimdi sondu bu kelimelerimin hepsi.Zamanın bir oyunuydu deliliklerimiz.Griliklerimiz .Yalvarışlarımız.Nasıl da acizleşiyorduk anlatmaya çalışırken kavgalarımızı .Hiçleşmek bu kadar basit miydi kimsenin göremediği karanlıklarda ? Alıştıkça ya da öyle sanmaya başladıkça,sanırım vazgeçiliyorduk bırakıldığımız yerlerde .
Aslı Avunduk ✨