Bu koronavirüs illetinden kurtulmamız için tek yapmamız gereken sokağa çıkmamak!
Evet! Aynen çoğumuz böyle yaptık. Uzun bir süre evlerde kaldık ve önlemlerimizi aldık. Her ne kadar bazı kesim uyarılara rağmen dışarıya çıksa bile yine de azınlıktaydılar. Virüsün daha fazla yayılmaması için daha da önlem almamız gerekiyordu ve sokağa çıkma yasağı gelsin artık diye bekliyorduk. Bu kadar hızlı beklemiyorduk gerçi ama yine de tetikte olmalıydık.
Ta ki sokağa çıkma yasağı gelene kadar.
Neler oldu neler? Bi 10’dan geriye saymadığımız kaldı. Sanki “Artık virüs yok sokağa çıkabiliriz.” coşkusuyla herkes sokaklara döküldü. Yaşlısı genci, virüslüsü virüssüzü… Savaş çıksa yarım saatte bu kadar bir araya toplanamazdık sanırım ülke olarak. Peki neden? Sırf yasak yüzünden. Çünkü biz her zamanki gibi yasakları çiğnemeyi çok iyi biliyoruz.
Bundan sonra ne olacak diye daha fazla düşünmek!
Bu zamana kadar az düşünüyorduk. Şimdi biraz daha fazla düşünürüz artık. Bundan sonra daha neler neler olacak! Her yerde o kadar çok izdiham oldu ki sanki kıtlıktan çıktık. Peki neden? Ekmek, un ya da su almak için mi? Tabii ki hayır! Çünkü sokağa çıkma yasağı ilan edildiği gibi sokaklara fırlamasaydık, alt yazılarda ekmek ve suyun dağıtılacağını okuyabilirdik. Bence hazırlıksız bile yakalansak iki gün için bu katliama değmezdi. Ama iş işten çoktan geçti bile… Virüs çoktan yayıldı bile… Zaten şu koşullarda virüs yayılmak istemese bile zorla yaydırdılar. Şuan sokağa çıkanlar umarım eve döndüklerinde çok iyi bir şekilde kendilerini dezenfekte ediyorlardır. Aksi takdirde sırf iki günlük sigara, alkol ya da abur cubur uğruna kendilerini ve bir çok kişiyi çoktan feda etmiş olacaklardır.
Ne yalan söyleyeyim. Gerçekten çok güldüm. Ama halimize çok güldüm. Hani böyle gülerken birden ağlamaya başlarsınız ya öyle güldüm. Gerçekten çok yazık diyorum başka da bir şey diyemiyorum.