Gürcistanın altın çağı olarak bilinen 1184-1214 yılları arasında Gürcistan’da hakimiyet süren annesi Burduhan adlı Kıpçak Türkü olan Kraliçe Tamara döneminde, Gürcistana çok sayıda Kıpçak göç etmiştir.
Gürcülerin 1195’te Azerbaycan Atabegi İldeniz ile yapılan savaşlarında, Hıristiyan Kıpçaklar’ın hanı Vsivolod’un kardeşi Sevinç’in idaresi altında kuvvetli bir Kıpçak ordusu yardıma gelmiş ve bu yeni gelen Kıpçaklar, bütün Yukarı-Aras, Orta-Aras boylarını, Orta Kür kesimini zapt ederek adı geçen bölgelerde yerleşmişlerdir.
Kraliçe Tamara zamanında ve 1195’te ikinci göç kolu olarak sonradan gelen söz konusu Kıpçaklara, onları Kral David zamanında gelenlerden ayırt etmek için “Yeni Kıpçaklar” ve David’in getirttiklerine de “Eski Kıpçaklar” denilmesi adet olmuştur.Bu “Yeni Kıpçaklar”ın çoğu, Gürcü-Ortodoks kilisesine bağlı olmakla birlikte bir takımı da, 1200’de fethettikleri Anı-Şeddadlı Emirliği ülkesindeki Gregoryen-Ermeni mezhebine girmişlerdir.
Gümrü (1924’ten beri Leninakan) güneyinde ve Elegez (Arakaz) dağı kuzeybatı eteğindeki Ertik kasabası yanında, büyük “Kıpçağ” adlı sırf Ermeni yerli köyünün bulunması ve burada asıl adı “Kıpçak-a Vank” (Kıpçak Manastırı) olup, “Harıc-a Vank” da denilen XIII. yüzyıldan kalma çok güzel bir külliye sayılan, sanat değeri yüksek üç kubbe ve ana yapıda iki insan ve bir de kanatlı arslan kabartması bulunan tapınak ile, Elegez güneyinde, yine XIII. yüzyıldan kalma “Aştarak/Eşterek” kasabası kilisesi (Başgırt boyu “Eşterek / Heşterek / İşterek kolunun Kıpçaklar ile buraya gelen topluluğundan kalma), Kars’ın Iğdır İlçesinde (1918’de Ermenilerce Türklere yapılan kırgında halkı kırılıp ıssız kalan) bir “Kuçakh” (Kıwçakh) köyünün varlığı Yeni Kıpçakların Elegez dağı çevresinde ve Aras sağında da yayıldıklarını göstermektedir. G. Alişan, R. Açaryan ve E. Hurşudyan’ın ortaya çıkardıkları epigrafi bilgilerine göre, Ermenistan’ın Şırak bölgesi, Artık rayonundaki şimdiki Ariç köyünün eski adı Kipçaq idi. Hatta “XI. yüzyılda bu köyde bir manastır da meydana geürilmiş olup ona Hpçahavank adı verilmiştir (Ermenice hpçah “Kıpçak”+vank “manastır, keşiş yurdu” demektir). Bu manastır hâla ayaktadır.
Görüldüğü üzere, XIII. yüzyıldan itibaren Kür, Aras, Çoruk boylarına yayılarak bir kısmı Gürcü-Ortodoks kilisesine, diğer bir kısmı da Ermeni- Gregoryan Kilisesine bağlandıkları için Türkçe konuştukları halde sırf “haçperest” olmaları sebebiyle bu Kıpçak-Kumanlara, Osmanlılara, Rum/Rumiyân denilmesi gibi “Gürcü” veya “Ermeni” denilmesi adet olmuştur.
Anlaşılan, bu “Ermeni” denilen Hıristyan Kıpçaklar, söz konusu bölgelere gelerek burasını yurt edindikten sonra da Anayurtları ile olan münasebederini kesmemişlerdir. Yukarıda görüldüğü gibi bu Kıpçaklar, artık daha çok ticarî faaliyetlerde bulunarak, vaktiyle boy boy geldikleri Kafkasya ötesi, Kuzey Karadeniz bölgeleri ve daha ötelerde yaşayan kardeş Türk boyları ve diğer topluluklar ile Doğu Anadolu, Kafkasya bölgeleri halkları arasında kültürel bağların kurulmasında adeta bir köprü rolünü oynamaya başlamışlardır. Elbette, A. Garkavets’in de çok doğru olarak tespit ettiği gibi, Ermenistan’ı terk etmek zorunda kalan pek çok Ermeni de Kırım’da, Besarabya’da uzun zaman Kıpçaklar ile komşu olarak yaşamışlar ve bunun sonucunda Kıpçak dilini öğrenmişlerdir.Hatta daha önceleri, Ermeniler daha Ermenistan’da iken Kıpçaklar ile sıkı bir temas içinde bulunmuşlardır. Bu durum şunu gösteriyor ki, Gregoryen- Kıpçaklar denilen bu topluluk etnik bakımdan saf bir ırk veya milletten ibaret olmayıp… ama yine de, dinin, toplum hayatının her yönünü etkileyen ortaçağ fikir ve hayat anlayışının fevkalade önem taşıdığı bu dönemlerde Ermeni-Gregoryen Kilisesine bağlı olmalarına rağmen. Türkçe yazı diline sahip olmaları, iş, eğitim, hukuk dillerinin Türkçe olması durumu, kendi etnik kimliklerine olan sıkı bağlılıklarına işaret etmekte ve bu “Ermeniler”in ezici çoğunluğunu Hıristyan fakat Türk asıllı Kıpçakların teşkil ettiğine delalet etmektedir.
Ermeni tarihçileri, Ermenilerin ilk defa Ukrayna (Eski Rusya) topraklarında ortaya çıkışını, başkenti Anı şehri olan Bagrati (886-1045) Ermeni Beyliği’nin çöküşüne bağlamakta, Kiyef’teki Ermeni kolonilerinin başlangıcını da XI. ve XII. yüzyılın ilk yarısına götürmektedirler. Bazı araştırmacılar bu fikirleri için Fedor Dmitriyeviç adlı bir knezin 1062 tarihinde, Ermenileri Rusya’ya göç etmeleri için çıkardığı davet belgesini esas almaktadırlar. Fakat bu belgenin resmi olarak ancak 21 Ekim 1641’de Varşova’da kaydedilmiş olması ve söz konusu belgeyi teyit edecek başka bir belgenin bulunmayışı sebebiyle, adı geçen belgenin gerçekliği hakkı da bir kısım araştırmacılarda şüphe uyandırmıştır. Kıpçak dilli bu gregoryanların meydana getirdikleri koloniler. Ermeni, Türk ve Gregoryen- Kıpçak kaynaklarında Mankerman olarak adlandırılmıştır. Kiyef Ermenilerinin gerçekten de koloni olarak adlandırılabilecek bir topluluğu oluşturup oluşturmadığını söylemek imkansızdır. Fakat çok daha sonraları, III. Agop’un Kondakı’nda (1410 yılı) Kamenets’te ve diğer şehirlerde bulunan belirli Ermeni ruhani dairelerinin yanı sıra, -ki çok iyi bilindiği gibi buralarda muhtar Kıpçak Gregoryen cemaatleri bulunmaktaydı, -Kiyef ruhani dairesi de zikredilmiştir. XVI.-XVII. yüzyıllarda Kiyef’te artık böyle muhtar cemaat yoktu, ama Kiyef’te Kıpçak Gregoryenlerin kendi kiliseleri mevcuttu.
Bugün kendilerini ”Hayk” diye adlandıran Bizim ”Ermeni” dediğimiz kesimin büyük çoğunluğu Türk asıllı Kıpçak Gregoryenlerdir. Kültürel olarak kökleştikleri topraklardan kopan Gregoryan Kıpçak toplulukların, büyük Slav denizi içerisinde ve etnik olarak Ermenilerin hakim olduğu Gregoryan yapısı içerisinde, erimeleri için muhtemelen çok uzun bir zaman geçmemiştir. Gregoryan kilisesi aracılığıyla asimile olmuş. Ermeni olmuşlardır. Günümüzde Müslüman olan Hemşinliler Gregoryan Kıpçak Türklerinin torunlarıdır.
KAYNAKLAR
1) Garkavets A.N., Kıpçakskoye Pismennoye Naslediye I. Katalog i Teksti Pamyatnikov Armyanskim Pismom. Alman, “Deşt-i Kıpçak”, 2002.2) Yrd. Doç. Dr. Gökçe Yükselen Abdurrazak PELER- Gregoryan Kıpçakların Etnik Kökenleri, Tarihî Gelişimleri ve NihaîYok Oluşları-http://dunyasavasi.ttk.gov.tr/upload/files/Ermeni_Kulliyat/2-Cilt/10-Gokce-Yukselen-Abdurrazzak-PELER.pdf