Bu blog sayfasında ‘’Kendinizin Mimarı’’ olacaksınız. Bu serüven için minik adımlar atıyoruz. Bu serüvene katılmak isteyenlere minik bir şey söylemem lazım ki ben de kendi inşama yeni başladım. Minimal adımlarla birleştireceğiz parçalarımızı, inşanıza hoş geldiniz.
Kendimizin inşaatına başlamadan önce belki inşamızı yapacağımız yer çok temiz, belki geride kalıntılar var bize kalan pislikler var. Onları temizlemeliyiz. Bunun için lütfen herkes kendine dönüp baksın. Üstünüzdeki yüklerle, sorumluluklarla veya belki de tembelliğinizle siz kimsiniz? Ve kim olmak istiyorsunuz? Eğer olduğunuz halden memnun hissetmiyorsanız bir şeyler yapmak için bekliyorsanız, doğru yerdesiniz. Fiziken ve ruhen kendimizi inşa etmek zorundayız. Ve malzemelerimizi de kendimiz seçmek zorundayız. Kendimize göre, kendi kanımıza, nefesimize, hislerimize göre.
Bir gömlek giyeceğiniz zaman, düğmeler en başta yanlış iliklendiyse, sonu da yanlış olacaktır. Bunu her şekilde değerlendirebiliriz ama benim aklıma bir günün ilk saatleri geliyor, belki size göre ilk planlarınız, kendiniz için yapacağınız ilk seçim, olabilir. Günler haftaları, haftalar ayları, aylar yılları yıllar yüzyılları… ve daha böyle gidiyor. Şu an temelde bizi oluşturan şey öncelikli olarak bir günümüzü nasıl değerlendirdiğimiz. Ve günümüze nasıl başladığımız, o günü nasıl. ne yaparak anlamlandırdığımız çok kıymetli.
Öncelikle uyandık, direkt telefona sarıldık. Uykulu bir şekilde gözlerimiz sosyal medyamızda. Bu cümleleri okumak size enerji verdi mi? Güzel hissettirdi mi? Yoksa diğer bir ihtimal; Uyandık, önce biraz camı açıp odayı havalandırdık ardından yatağımızı topladık, yüz yıkama/diş fırçalama ardından ılık limonlu bir su, belki biraz egzersiz biraz meditasyon… Hangi ihtimaldi sizi siz yapan?
Sabahlarımız, büyük ihtimalle, akşama kadar o günün nasıl geçeceğini gösterir bize. Öğlen kalkmak, umutsuz, isteksiz kalmak, öyle bir gün verir size. Evrende vardır bu kanun, girdiler döner dolaşır, size girdinize göre bir çıktı verir mutlaka. sabahları biz evrene nasıl bir girdi veriyoruz ki, karşılığında sabır, huzur sakinlik bekliyoruz. Öyle değil mi?
Sabahlarınız için benim size vermek istediğim ufak fikir önerileriyse şunlar;
- Erken kalkın. ‘’Kalkan yol alır.” Uyandığınız saatten yarım saat daha erken kalkmaya başlayabilirsiniz.
- Uyanınca kendinize minik başarılar koymak için yatağınızı mutlaka toplayın. Bu bilinçaltınıza günün ilk saatlerinde bile bir şeyi başardığınızın mesajını verecek.
- Aynaya baktığınızda o sabah yüzünüzü kendinize içten bir tebessüm vererek yıkayın.
- Gece ağızda oluşan bakterilerden arınmak için mutlaka dişlerinizi fırçalayın, ayrıca bu sizi rahatlatacaktır.
- Su içerek güne başlamayı ihmal etmeyin, limonlu. chialı, tarçınlı çeşit çeşit güzel fikirler mevcut.
- Meditasyona zaman ayırın. Eğer inşanıza başlamaya çekiniyorsanız, sizi durduran düşünceleriniz varsa, ‘’Ya yapamazsam, elime yüzüme bulaştırırsam.’’ diyorsanız, kendinize sarılın. Gözleriniz kapalı, kollarınızı çapraz bağlamış, omuzlarınızdan tutmuş bir şekilde kendinizi fark edin. Kendinize teşekkür etmeyi ihmal etmeyin. Çünkü kaç yaşınızda, nerede, nasıl olursanız olun yaşadığınız her şeyi, en acı, en zor her şeyi siz kendinizle yaşadınız, başka biri asla sizi 0 anlayamadı, anlamayacak. Siz kendinizi sevdikçe, yaşadığınız hayat daha farklı hissiyatlar sunacak size. Bakmakla görmenin farkını anlayacaksınız. Sahi, kendinize bakıyorsunuz ama görebiliyor musunuuz?
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
instagram: Kendininmimarii
Burada daha güzel içerikler paylaşmak, sosyal medyanızda gün içinde size sizi hatırlatmak istiyorum!
Kendinizle kalın, huzurlu kalın.
‘’ Güneşi örnek al kendine; Korkma doğmaktan, yılma batmaktan.”
Hikmet Anıl ÖZTEKİN