Kudüs… 4 büyük din için önemli olan, Müslümanların ilk yöneldiği kabe, Selahaddin Eyyubi’ nin sevdası Kudüs…
Filistin’in başkentidir. Şuan işgal altındadır. Tarih boyunca 2 kez yok edilmiş, 23 kez işgal edilmiş, 52 kez saldırıya uğramıştır. Tapınak Dağı, Ağlama Duvarı, Kutsal Kabir Kilisesi, Kubbet-us-Sahra ve Mescid-iAksa gibi önemli ibadet yapıları vardır.
Hz. Adem Mescid-i Aksa’ ya ilk taşı koymuş, Hz. İbrahim ise burayı 4 duvar haline getirmiştir. Hz. İdris ve Hz. İsa buradan göğe yükseltilmiş ve yine Peygamber Efendimiz de buradan Miraca yükselmiştir. Miracın beldesidir Kudüs. Bu yüzden gök yüzüne en yakın şehirdir.
Peki Siyonistler Kudüsten ne ister?
Siyonistler kendilerini Kral Davud’un( sadece Müslümanlar Hz. Davud’u Peygamber olarak kabul eder) varisçisi olarak görür. Kendilerini, vatansız millet; Kudüs’ü ise milletsiz vatan olarak görürler. Hitler soykırımının bedelini Filistinli Müslümanlara ödetmek isterler. Ordaki soykırıma bütün dünyanın gözü kör, kulağı sağır ve dili laldir.
Siyonistler kendi içlerindeki aşırı dindarlara da karşıdır. Nüfusları az olduğu için dünyanın 4 bir tarafından gelen, ben Yahudiyim diyen herkese vatandaşlık vermişlerdir. Sorsanız Yahudilik kanla geçen, herkese nasip olmayan üstün(?) bir dindir. Ama her kibir kendi sonunu hazırlar. “ Nefretiniz, elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatmaya yeterdi.” der Tesla. Ve sanırım bunu Yahudiler için söylemiştir.
Mülteci kamplarında 4. nesil Filistinli çocuklar doğmuştur. Tevrat’ın ilk emri “yaşat”tır. Yahudi yaşatmadığı gibi Müslümanlarda okumaz. Ve yapılan bu zulme sessiz kalır. Müslümanlar olarak irfani anlamda kabesiziz.
Peki ne yapmalıyız? Şuanki koşullar da elimize silah alıp savunmaya geçemiyorsak avazımız çıktığı kadar bağırabilir, mürekkebin yettiği yere kadar yazılar yazabiliriz. Kudüs’ ü atasözlerimize ve türkülerimize katabiliriz. Kudüs’ü unutmamak için elimizden ne geliyorsa yapabiliriz.
Hitler’in Yahudilere yaptığı zulmü binlerce kitapta, filmde görebilirsiniz. Bizim neden olmasın. Kurtuluş zaman alır. Biz bugün kurtuluşun temellerini atarsak torunlarımız da Kudüs’ ü kurtarabilir.
AHŞAP MİNBER
Bir Türk tarafından 1168 de yapılan bu minber hiç çivi kullanılmadan birbirine geçirimli olarak yapılmış bir sanat eseridir. O yıllarda birçok kişi satın almak istese de zaanatkar bu minberi satmamış ve “Ben bu minberi Mescid-i Aksa için yaptım. Ben yaptım bir baba yiğit de çıkar minberi yerine yerleştirir.” demiştir. 1187 yılında minber yerini bulmuştur.
SELAHADDİN EYYUBİ
Eyyubi hanedanının kurucusu ve Kudüs fatihidir. Henüz komutanken Diyarbakıra ziyarete gider. Burada onu, kadınlar gül suları ile karşılar ve ona derler ki “Bu gül sularıyla Mescid-i Aksa’ yı yıkamazsan anandan emdiğin süt sana haram olsun.”. Selahaddin Eyyubi’nin yerleştirdiği minber 1969 da bir fanatik tarafından yıkılır. Dönemin komutanı ertesi gün Müslümanların dünyayı başlarına yıkacağından korktuğu için sabaha kadar uyuyamamıştır. Ama Müslümanlardan hiç ses çıkmamıştır. Ne acı.
KUDÜS bütün Müslümanların İSTİKBAL davasıdır. Öyle olmalıdır.
