Lenny Abrahamson’un yönetmeni olduğu bu film kaçırılıp küçük bir odaya kapatılan ve daha sonra tecavüze uğrayan genç kadının bir oğlu olur. Çocuk beş yaşına geldiğinde kadın odadan kaçma planları yapmaya başlar. Bu filmde kadının ailesi onu yıllarca aramış ama bulamamış, sıradan birinin yardım isteyip sonrada kadın kaçırması bir de üstüne çocuk yapıyor. Yani 6 ya da 7 yıl bir odanın içerisinde hapis hayatı yaşıyor. Yani biz şuan karantina döneminde bu duruma zor katlanırken o kadının buna dayanması zor. Asıl zor olan şey yalnızken kaçmayıp da çocuğu olunca kaçmaya çalışması. Sizin de aklınıza ilk bu soru gelecek ama filmi izlediğinizde daha iyi anlayacaksınız. Çocukla beraber odadan kurtulduktan sonrası daha da vahim. Çocuğun ve kadının psikolojisi yerler altında olmalı. Çocuk doğduğundan beri dünyayı hiç görmemiş hiç tanımamış sadece odanın tepesindeki camdan gökyüzüne bakıyor. Onlardan başka bir insan olmadığını düşünüyor. Televizyondakilerin hayal ürünü yani sadece çizimden ibaret olduğunu düşünüyor. Çocuk sadece bunları biliyorken (yanlış olduğu halde) kadın kaçmak istediği zaman çocuğa bunları anlatmakta çok zorlanıyor. En ilginç olanı ise bir fare sayesinde kaçmayı başarıyorlar. Daha çok çocuğun fare ile ilgili merakıyla ortaya çıkıyor bu kaçma isteği. Kaçtıktan sonra hastanede çok zor zaman geçiriyorlar. Kadın annesi ve babasını görüyor 7 yıl sonra. Çocuk kimseyi tanımadığı için sadece susup annesinin arkasına saklanıyor. Daha sonra adamı bulmak için dedektif geliyor ve en son adamı buluyorlar. Çocuk odayı görmek istiyor çünkü çocukluğu orada geçmişti. Bir yandan o odayı özlüyor. Film böyle son buluyor. Bu filmi izlemenizi tavsiye ederim.
GİZLİ DÜNYA
