Hiçbirşey’in yolunda gitmediği yine o günlerin birinde Mary hiç beklenmedik bir şekilde erken uyanmıştı,kalktı yüzünü yıkadı ve çiçekli perdenin içinden süzülen ışığa doğru adımını attı.Pencerenin biri açık kalmıştı, gözünü kapattı ve hem güneş ışığının yüzüne değmesine hemde hafif bir serinliğin yüzünü okşamasına izin verdi ve ilk kez o muhteşem gülüşüne kavuşmuştu hiçbir şekilde bir sorun hissetmiyor ve ilk defa rahatladığını hissetmişti ve o anda arkasında birinin olduğunu düşünerek arkasını döndü hiç kimse yoktu ve o büyük konağa bile sığınamıyordu .Bütün çabası mutluluğu yakalayabilmekti acıyı beraberinde getirse bile… mutluluk elde edilmesi kolay olsada tutulması için yıllarını hatta kendini bile feda etmen gerekebilirdi…
Mary içinde sürekli korku taşıyordu çünkü yolunu kaybetmekten ve bir daha dönememekten korkuyordu işte o gün kararını verdi mutluluğa ulaşmak için her türlü engeli aşabileceğini düşünüyordu , Mary çantasını hazırlayıp o koca kasvetli konağı geride bırakmıştı arabasına atladığında büyük cesaretini kanıtlamış oldu yolu uzundu ve bir km ötede eski bir benzin istasyonun olduğu gösteriyordu google haritalarında benzin istasyonuna vardığında bir gariplik farketti benzin istasyonu kağıtlarla ve belirli işaretlerle doluydu ve arabadan indi çantasını aldı ve ok işaretlerini takip etti ve ok işaretleri ormanın derinliklerini işaret ediyordu, ilerlemeye devam etti çünkü bu korkuyu yenmesi için son şansıydı ilerlemeye devam etti ve ilerde küçük bir sincap yavrusu gördü bir teneke kutuya takılmıştı ayağı ve bir kez daha anladı.Ormanlarımızı kirletmememiz gerektiğini… sonra o küçük sincabı teneke kutusundan kurtardı ve ayağı kanamıştı ve aklına çantasında yarabandı olduğu geldi ve yakınlarda küçük bir akarsuyunun sesi geliyordu önce ipek mendilini suya batırdı ve kanını suyla temizledi ve yarabandı yapıştırdı ve yoluna koyuldu…
DEVAMI GELECEK…