Bugün şöyle bir şey okudum : Bir gidişi asla tek başına yapmaz insan; biri iter, biri gider. Gidene mi zordur kalana mı bence kalana çünkü giden hep bir uğraş bulur yeni hayat yeni insanlar yeni şehir sıfırdan başlar herşeye kalan kendini bulur gerçekleriyle yüzleşir kendiyle yüzleşir sorgular . Gitmek ise hiçbir zaman tek taraflı olmaz hep bi taraf iter izin verir gitmesine. Bazen öyle bir noktaya gelir ki insan ya kendi gider yada gitmesine izin verir. Ben yarım kalmaya inanmıyorum ya sonuna kadar yaşarsın yada o hikaye o kadardır. Asla yarım değildir asla yarım kalınmaz yani biz öyle sanarız öyle olmasını isteriz. Yarım kalmak diye bir şey yok bazı kitapların sonunu okurken farkedemeyiz sonuna geldiğimizi anlayamayız ya çok güzeldir ya da çok karışık. Herkes netlik ister karşı tarafta ama bunu kimse uygulayamaz buna bende dahil. Kendimden gitmek istiyorum bazen o kadar karışık oluyorum ki bi insan kendinden gidebilir mi hiç kendimden kaçıp kendime sığınıyorum her seferinde …
Aslında hepimiz bir gün er ya da geç kendine içindikilere ihanet ediyor. Kimi bilerek kimi bilmeyerek içimizdekileri öldürürcesiye giderek yapar bazıları bunu bazılarıda kalarak. Hangisi yürek işidir bilinmez! Zaman her şeyin ilacı denir ya bence öyle değil ilaç olan zaman değil biziz kendimize hani dut lekesi sadece dut ağacının yaprağıyla çıkar ya ha aynen öyle insan kendisinin ilacıdır yaralarının ilacıdır zaman değildir bu en azından ben böyle düşünüyorum. Her acı geçiyor da olsa az da olsa iz bırakıyormuş. Gitmek yada kalmak sadece aşk da yoktur ki bi insan çocukluğunda da kalabilir gidebilir gençliğinde ya da ilk aşkında ilk acılarında ilk hayal kırıklığında ilk düşüşünde kalır bazen gidiyorum demekle gidilmez bazı anılardan bazı hayallerden gitmek çok büyük bi laf bence ben bu zamana kadar hiçbişeyden kolay kolay gidiyorum diyemedim diyememde . Gidiyorum demekle gitmiş olmazsın çünkü.
Ya kalmak : kalmak acı veriyorsa mesela hala kalabilir misin ? Dürüst ol kendine kalmak sana acı veriyorsa hüzün keder veriyorsa hala kalır mısın …