İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yankıları epey tartışılmaya devam edecek gibi…
Seçimler siyasal faaliyettir.
Seçimlere siyasal partiler girer.
Ama, benim anlayamadığım husus… Adalet ve Kalkınma Partisi’ne şirin gözükmek amacıyla gazete köşelerinde bir şeyler çiziktirmeye çabalayanların düştükleri durum!
Gerçekten de kendilerinin meslekleri amigoluk mudur, yoksa bir yerlere şirin gözükmek için şekilden şekle mi girmekteler, bilemiyorum.
Gazetedeki köşelerinden etrafa “nizam” verme çabaları, gerçekten de çok gülünç olmakta.
Bir seçim yapılmış. Seçime adaylar girmiş. Centilmence yarışmışlar ve bu yarıştan bir kişi birinci çıkmış. Ama, siyasetçilerden daha cevval bir biçimde seçim analizleri yapmaları…
Uçuk kaçık ifadelerle gündemi yorumlamaları… Zihni sinir fikir kırıntılarıyla, Sayın Ekrem İmamoğlu ve onun üzerinden seçimin meşruiyetine galebe çalma gayretkeşlikleri…
Pekâlâ gözden kaçmıyor.
AK Partide mi bir imaj sorunu var diye düşünürken, esasında en büyük kötülüğü ve imaj kaybını bu kendilerini her şeyden azade sanan, yine nobranlıkta sınır tanımayan zevat yapmakta.
Evet…
Artık seçim bitti.
Seçim geride kaldı.
Hayat, sadece Türkiye’deki seçimlerden ibaret değil.
Pekâlâ, Türkiye’nin ve dünyanın diğer sakinlerinin, halletmeleri gereken hem yerel hem de küresel sorunlar var.
İşin ilginç yanı…
Hayat, siyasetten de ibaret değil.
Tabii ki siyaset konuşulacak, tartışılacak ve siyasetin sebep olduğu çıktılar yorumlanacak.
Türkiye’de şu son seçimle gözlenen durum…
İktidardan daha cevval ve acar bir tavırla yazı yazanların, ortaya çıkan gelişme ve değişmeleri yorumlamaları.
Nasıl bir dünya ve Türkiye tahayyül ediyorlarsa, bu minvalde bir politik değerlendirme ve yorumlama çabası içindeler.
Evet…
Ama, artık Türkiye eski Türkiye değil.
Ben ve benim gibi “değişimden” memnun olanların kullandığı bu tabir, daha çok AK Parti’nin işbaşına geldiğinde geçer akçe olan bir tabirdi.
Türkiye ve dünya büyük bir değişimden geçiyor. Yüksek ve ileri teknolojinin geldiği devasa niceliksel boyut, yine işlem yapabilme kabiliyeti, sadece iş dünyasında köklü değişimlere neden olmamakta.
Sosyal ağların, yüksek ve ileri teknolojik altyapıyla donatılmış olması, geniş kitlelerin anlık tepki vermelerine olanak sağlaması ve yine işlevsel araçlara sahip olması…
Siyasetin ve sivil toplum tabanlı hareketlerin doğasını da değiştirmekte.
İşte o yüzden…
Ekrem İmamoğlu’nda ve seçim sonuçlarında “karanlık yön” arayanlar, öncelikle etraflarındaki değişimlere çok ama çok iyi göz atmaları gerekir.