Gençlik Nereye Gidiyor?

Güzel Koopiogcu…

Nasılsın görmeyeli, duymayalı, hissetmeyeli? Umarım her şey yolundadır cancağızım. Genci yaşlısı her insan sıkıldı artık geçirdiğimiz günlerin bize cinnet geçirtmesinden. Geçip gidemeyen buhranlı, anlamsız, tatsız tuzsuz zamanlar yaşıyoruz. Bu arada da hayat devam ediyor ve bayramı seyranı gelmeye devam ediyor. Allahtan böyle, yoksa yaşadığımızı da hissedemeyeceğiz.

Herkes yanlış olan şeyler için birbirini suçluyor. Oturan gezeni, çalışan ezeni, genç yaşlıyı, yaşlı genci, vs. kınıyor. Çünkü herkesin yarası farklı kanıyor.

Her devir illaki sorulan “Gençlik nereye gidiyor?” sorusunu ben de kendi kendime sordum. 

Ve cevapladım kendimi;

“Her zaman nereye gidiyorlarsa yine oraya gidiyorlardır!”  ツ

Tabii canım… Nereye gidecekler? Hep aynı terane. Eski zamanlarda da aynıydı, şimdi de aynı. Sadece şu an teknoloji gözümüze kulağımıza daha çok iletiyor olan biteni, o yüzden de her şeyin daha fazlası ve kötüsüoluyormuş gibi görüyoruz. 

Geçen gün yeğenim; 

“Dünyanın sonuna doğmuşum, gençliğim heba olacak. Belki yaşlanamayacağım bile. Oysa bir sürü planım vardı geleceğe dair!” diyerek beni derin üzüntülere gark etti. 

Neyse ki patlattım bir tane kafasına;

“Ne diyorsun sen bre densiz? Kendine gel. Her şey güzelleşecek. Hep böyle gitmeyecek. Her dönem illaki bir şeyler oluyor. Geçtiğimiz yüzyıllarda insanlar neler atlatmış ve toparlanıp hayata devam etmiş. Biz de öyle yapacağız. Sen de apaydınlık, güzel bir genç beyin olarak daha neler neler yapacak ve başaracaksın. Müsterih ol evladım!” diyerek. 

Söylediklerime kendim de pek inanamasam da işe yaradı sonuçta ve gitti bilgisayarının başına en sevdiği dizisini izlemeye güle oynaya.İnsan umutsuzluğa kapılıyor tabii her gün yeni bir olumsuzlukla karşılaşınca. Ama pes etmek yok. Güzellikler bitmez. “

Gençlik nereye gidiyor?” diye yakınıyoruz hep. Bir türlü güzeli, iyiyi, başarılıyı göremeyiz tam tersi olumsuz düşünmekten ve görmekten ötürü. Bir gencin iyi, mutlu, kendine ailesine ve milletine faydalı bir birey olması için gereken şey; çocukluğundan itibaren gördüğü sevgiye, ilgiye, eğitime bağlıdır. 

“Saldım çayıra, Mevlam kayıra” diyerek doğurup bir kenara attığımız, 

Kendiliğinden büyür diye salatalık muamelesi yaptığımız, 

Bir kerecik “Seni çok seviyorum” diyerek kucaklamadığımız, 

Zaman ayırıp mutluluğu veya sorunları üzerine sohbet etmediğimiz, 

–Onun iyiliği için- bir yarış atı gibi koşturmasını istediğimiz, 

Hiçbir insani özelliği anlatıp sevdirip kazandıramadığımız çocuklarımızdan yakınıyoruz; birer genç olduklarında ve doğal olarak bizi saymadıklarında. 

Siz vermezseniz, onlar alamazsa nerden ve nasıl öğrenmelerini bekleyebilirsiniz sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, şefkati, ilgiyi, bilgiyi, kültürü?..

Çocuklarımız, gençlerimiz geleceğin yetişkinleri. 

İnsan vasfını hak eden bireyler olabilmeleri için, en baştan itibaren vereceğimiz ve gittikçe çoğaltacağımız sevgimizi eksik etmeyelim bünyelerinden. 

Sadece mutlu olmalarını isteyelim büyüdüklerinde de. 

Güzel çocuklar, güzel gençler büyütelim.

Sevgi ve sağlıkla…

İklim´in Dora´n

İklim Dora
Yazıyorum, Paylaşıyorum. Hayatın Sevmek, Inanmak Ve Paylaşmak Olduğunu Düşünüyorum. Az Öz Dostum, Ruh Ikizim Ve Kitaplarım Olduğu Sürece Benden Mutlusu Yok. Dünyalıyım. İçi Dışı, Özü Sözü Bir Olmak; Istediğim. Hadi O Zaman, Okuyalım Güzelleşelim. ツ
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
3 YILIMIN SON 37 GÜNÜ
Sonraki
1.Bölüm

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.