Genç Kuşak Neden Çalışmayı Seviyormuş Gibi Yapıyor?

Genç Kuşak Neden Çalışmayı Seviyormuş Gibi Yapıyor?

Genç kuşağa baktığımızda lise, üniversite ve genç yetişkinlik dönemlerinde çalışmaya özel bir ilgileri olduğunu görmek mümkün. Çalışmanın hayatı idame ettirmek için gerçekleştirilen ve maddi bir beklenti sebebiyle hayatımızda yer alan bir kavram olduğunu düşünürsek, genç kuşağın çalışmaya bu kadar ilgi duymasını anlamlandırmak zor.

Gerçekten çalışmaya dair ilgi ve istek sahibi olabilirler mi? Yoksa günümüz koşullarının onlara Dayattığı bazı şeyler yüzünden mi bu tavrı alıyorlar? Çalışmayı sevdikleri bir gerçek mi yoksa hepimizi ve kendilerini inandırmak istedikleri bir illüzyon mu?

Gençlerin çalışmaya yaklaşımlarını inceleyelim.

Genç Kuşak Neden Çalışmayı Seviyormuş Gibi Yapıyor?

Çalışmak Eğlenceli Hale Gelmiş Olabilir Mi? 

Çalışmak denince akla yalnızca iş yerinde çalışmak değil bir iş sahibi olmak için eğitim hayatımız boyunca çalışmak da gelmeli. Yani ders çalışmak ve sınavlara hazırlanmak da tüm bu sürecin bir parçası aslında. Sonunda bir ödül olmazsa ders çalışmanın sıkıcı olduğu konusunda sanırım hepimiz hemfikiriz. Özellikle de yetişkin kuşak ders çalışmanın zorlu bir süreç olduğunu ve yalnızca sonuca odaklanıldığı taktirde bu sürece sadık kalabileceklerini düşünürler. Oysa yeni jenerasyon olarak adlandırdığımız genç kuşağa baktığınızda onların ders çalışma sürecinden bir tür zevkli ritüel doğurduğunu görmek mümkün. Peki yetişkinlerin yaratamadığı bu ritüeli gençlerin böylesine kolayca yaratmasının altında ne gibi sebepler yatıyor.

Genç Kuşak Neden Çalışmayı Seviyormuş Gibi Yapıyor?

Öncelikle genç kuşağın çalıştığı ortamın farkından bahsetmek yanlış olmaz. Pek çok dış faktörle çalışma süreci daha eğlenceli bir hal alabiliyor. Yalnızca kitaplara bağlı değiller, internetten her türlü online video ve görsel desteğiyle çalışmalarını daha interaktif ve efektif bir hale getirebiliyorlar. Yalnızca ders kitaplarına ve test kitaplarını gömülmek zorunda değiller. Çalışma sürecinden ayrılmadan, biçim değiştirerek yaptıkları işe sadık kalabiliyorlar. Aynı zamanda, klişe ama, çalışma sürecini artık çok daha kolay ulaşılabilir olan kırtasiye ürünleri ile destekleyip adeta bu süreci kendileri için bir oyuna dönüştürüyorlar.

Bunun yanı sıra her ne kadar yetişkin kuşak bunu fark etmese de ve bir engel olarak görse de, sosyal medyanın çalışma süreci üzerinde yadırganamaz olumlu etkileri var. Bu kuşak sosyal mecralar üzerinden açtıkları çalışma, motivasyon, not paylaşımı hesaplarıyla çalışma süreçlerini adeta bir şov haline getiriyor. Şovdan kopmamak ve kendilerini takip eden kitleyle bağlarını koparmamak adına çalışmaya dair daha yoğun bir istek duyuyorlar. Başarı yalnızca kişisel bir motivasyon kaynağı değil aynı zamanda insanlara yani onları takip edenlere ilham verebilecekleri mutlak sonuca da dönüşüyor.

Genç Kuşak Neden Çalışmayı Seviyormuş Gibi Yapıyor?

Peki İş Hayatı? 

Bu kuşak elinde sonunda okudukları okullardan mezun oldukları ve bir iş sahibi oldukları zaman bu motivasyonu korumaya devam ediyorlar.  Okullara hazırlanma sürecinde nasıl bir ritüel izlerlerse  iş hayatlarında da bu ritüel onları başka bir çalışma deneyiminin içine çekiyor. Ofiste olma halini, çalışma halini, iş çıkışlarını ve elde ettikleri ürünleri paylaşma arzusu motivasyonu körüklüyor. 

Aynı zamanda genç kuşak bir önceki kuşağa kıyasla kesinlikle daha şanslı. Yerleşmiş algılar sebebiyle mülk edinme ve kendi ile çocuklarına iyi bir hayat kurma motivasyonuyla çalışan yaşlı kuşağın aksine, bu genç kuşak çalışma sürecinden sonra elde ettikleri para ile kendi hayatlarına ve sosyal aktivitelerine yatırım yapmak arzusunda. Çünkü çoğunun bir önceki kuşaktan kalan mülkleri ve bu mülklerin getirdiği hayatı stabil tutabilme güvenceleri var. Bu sebeple onlar için kendilerine yatırım yapmak, gezmek, sosyalleşmek parayı harcamak için en doğru yol. Hal böyle olunca yetişkin kuşağın kendini güvenceye alma hissi ile gerçekleşen çalışmasının yanında, bu genç kuşağın kendine ve sosyal hayatına yatırım yapmak arzusuyla gerçekleştirdiği çalışma daha verimli oluyor ve daha yüksek motivasyonla gerçekleşiyor. 

Özetlemek gerekirse, her ne kadar yetişkin kuşak buna inanmak istemese de, Genç kuşak çalışmayı sevmenin bir yolunu bulmuş olabilir. Bu da dileriz daha keyifli üretimlerin ve parlak geleceklerin kapılarını açar!

Önerilen İçerik: Gerçekleşirse Hayatımızı Değiştirecek Teknolojik Gelişmeler

İdil Ceren Yılmaz
Gezegendeki yolculuğunun 24'üncü yılında. Atmosferde başıboş gezen hikayeleri yakalayıp insanlara anlatmak en büyük tutkusu.
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Geleceğin Pazarlama Stratejisi: Neuromarketing
Sonraki
Kısa Bir İstanbul Kaçamağı

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.