Artık saldım hocam ben, her şeyi herkesi düşün düşün nereye kadar. Yani bir insan ağzından çıkacak her kelimeden önce acaba yanlış anlar mı kırılır mı diye düşünür mü? İşte ben düşünüyordum gerçi hala daha düşünüyorum ama düşünmeyeceğim. Yeter be…
Yani sanırım bu biraz da herkesin belli başlı dertlerini bilmekten kaynaklanıyor. Allah vergisi dinleyebilen ve dinlemeyi konuşmaktan daha çok seven bir insanım. Dolayısıyla bu arkadaş ortamında ve belli bir yaştan sonra da ailenin yanında dert babası olarak anılmana neden oluyor. Kim ne derdi varsa anlatır ve sen dinlersin. E bir de sessiz bir çocuk olunca küçüklüğümde de teyzelerim veya gelen misafir kimse aman çocuk var susayım bir şey anlatmayayım ya da kızım hadi sen başka odaya git falan deme ihtiyacı hissetmeden ne derdi varsa anlatırdı. E bu kadar insanı duyarak dinleyerek büyüyünce sanırım bir zaman sonra bunu görev ediniyorsun. Ben dinleyebilirim ben insanların içlerini dökmelerini ferahlamalarını sağlayabilirim diyorsun. Özellikle çocukken o kadar ciddi yapardım ki bunu nerde birini üzgün görsem yanına giderdim bana güvenmesini ve anlatmasını sağlardım anlattıktan sonra da büyük bir zafer kazanmışım gibi mutlu olurdum tabi karşımdaki de hep çok iyi geldi sana anlatmak teşekkür ederim falan derdi muhtemelen mutlu olmamda bunun da etkisi büyük. Neyse sonuç olarak yine de insanları dinlemekten mutlu olsam da bunun beni kötü etkilediğini fark ettim. Hatta çocukken her pazar günü gecesi ağlardım kendi kendime hiçbir derdim olmamasına rağmen. Herhalde içimde birikiyordu, bilemem tabi ama…
En azından bunu bir görevmiş gibi herkesi dinlemek zorundaymışım gibi herkesin derdinde benim de hakkım varmış gibi düşünmemem gerektiğini fark ettim. Çünkü öyle olunca eğer yardımın dokunmazsa böyle nasıl olur ya nasıl iyi gelemedim diye şaşırıp dertleniyorsun. Ulan zaten ilah mısın silah mısın kime ne kadar faydan olabilir en fazla dinlersin başka ne yapabilirsin yani… Haksız mıyım? İşte bunu idrak etmek ve kabullenmek benim için biraz zaman aldı ama ne demişler geç olsun güç olmasın.
