Afrika’da küçük bir köyde geçen drama filmidir. Beni ve bu filmi izleyen birçok arkadaşımı duygulandırmayı başaran bu film, çocukların tutkularının peşinden gitmesi gerektiğini ve büyüklerin çocuklara güzel bir ortam hazırlaması gerektiğini göstermiştir. Özellikle kırsal bölgelerdeki zorlukları bizlere hatırlatmıştır. Bu tip bölgelerde belki de binlerce kişinin hayatı bir hiç oluyor ve bu gerçekten beni çok üzüyor.
Ankush ve ablası Prerna’nın kaykaya benzeyen bir oyuncağı vardır. Bu oyuncakla hiç olmadıkları kadar çok eğleniyorlar ve onları mutlu eden bir aktivite haline geliyor. Bu köye İngiltere’den gelen bir ziyaretçi bu durumu görüp çok etkileniyor ve köydeki çocuklara kaykay hediye ediyor. Filmin tam olarak başlangıç noktası bu diyebilirim. Artık köydeki çocuklar çok mutlu ve kendilerini hiç olmadıkları kadar özgür hissediyorlar. Bu farklılık onların hayatını o kadar değiştiriyor ki tabii bunun birtakım sonuçları da oluyor. Özelikle Prerna adlı küçük kızın babası bu durum karşısında Prerna’ya yaptırımlar uyguluyor. Fakat Prerna bir yolunu bulup çalışmalarına devam ediyor, tutkuları peşinden ilerliyor. Bu süreçteki mücadelesi beni çok motive etti.
İngiltere’den gelen ve çocukların hayatını değiştiren Jessica adlı kadın bir süre daha bu köyde kalmayı tercih eder. Köye kaykay parkuru yapmak isteyen bu kadın başlarda hiç desteklenmese bile bir yolunu bulup ikna eder ve arkadaşlarını toplayıp bu parkuru inşa ederler. Bu parkurla beraber artık çocuklara ortam sağlanmıştır.
Prerna’nın bu tutkusu günden güne artmaktadır ve ulusal şampiyona katılmak istemektir. Hazırlık sürecinde birçok zorluk yaşayıp mücadelesine devam eden Prerna çok etkileyiciydi.
Özellikle bu filmi ebeveynlerin izlemesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle çocuk sahibi olan anne ve babaların çocuklarına karşı tutumunun büyük ölçüde değişeceğini düşünüyorum. İyi seyirler…
