Sizin de içinde yaşadığımız dünyada yalnız olmadığınızı hissettiğiniz zamanlar oluyor mu? Sıklıkla tüm evrendeki tek canlılar bizler yani insanlar olamayız diye düşünüyorum. Bu düşüncenin temelinde kendi küçük evrenimiz olan dünyada bile onlarca farklı canlı türü ile bir arada yaşadığımız gerçeği yatıyor. Dünya bile hayatı bunca türle selamlarken koskoca evrende ve belki de bu evrenin bir şekilde temas ettiği diğer tüm evren nerede canlı hiçbir varlık olmaması fikri bana oldukça komik ve saçma geliyor.
Tek tanrılı dinlerin inanç sistemlerine baktığımızda da aslında evrende yalnız olmadığımızı ve bizleri yaratan yaratıcı bizim görebileceğimiz veya göremeyeceğimiz boyutta pek çok canlı varlığı yarattığını beyan ettiğini görebiliyoruz. Ve diğer din sistemleri de insandan başka canlıların varlığını sorgulamadan kabul ediyor. Peki bu konuyla alakalı gerçekten bir sonuca varmak mümkün mü? Evrende yalnız olup olmadığımızı kesin bir şekilde bize kanıtlayacak bir doneye sahip miyiz? Ya da gerçekten ortada kanıtlar var da biz mi görmüyoruz?
İşte bugünkü yazımızda, bu sorular üzerine düşüneceğiz ve Fermi Paradoksu’nun ne olduğunu inceleyeceğiz.
Fermi’nin Kendisinin Bile Savunmadığı: Fermi Paradoksu
Bu paradoks pek çok ifadeye göre dünya dışındaki varlıkların gerçekten olup olmadığı ile alakalı bir düşünce sistemi ile temellendirilmiştir. Her ne kadar kendisine atfedilmiş olsa da Enrico Fermi isimli bilim adamı tarafından savunulmamaktadır. Daha doğrusu Fermi, paradoksun kabul ediliş biçiminin yanlışlığını ön plana çıkararak adının bu kavramla anılmasını sağlamıştır. Fermi paradoksu, dünya dışındaki canlıların büyük bir olasılıkla var olmadığını eğer var olsalardı bir şekilde bizimle iletişime geçeceklerini savunur. Yani aslında paradoks dünyalar arası bir yolculukla alakalıdır. Bu yolculuğun gerçekleşmemiş olmasını söz konusu varlıkların mevcut olmamasına bağlar. Eğer dünya dışı canlılar olsaydı dünyayla iletişime geçmeme ihtimallerinin olmayacağını savunur. İşte bu sebepten elimizde herhangi bir kanıt olmadığından dünya dışı canlıların var olmadığını söyleyebiliriz.
Yalnızca Adı Paradoks
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Fermi paradoksu kapsamı ve paradoks yaratmak için ihtiyacı olan çelişkileri barındırmayan salt bir iddiadan öte değildir. Onu bu hale getiren, yüzeysel ve oldukça akıl desteğinden uzak bir yaklaşımı benimsemiş olmasıdır. Çünkü bu düşünce altında yatan iddiaya göre herhangi bir temas olmadığından söz konusu varlıkların yaşadığını kanıtlanamaz. Oysa bu düşünce pek çok basit başka düşünceler ile kolaylıkla çürütülebilir.
Öncelikle bu canlıların dünyayla temas içinde olmadığını kabul etmek başlı başına bir saçmalıktır. Belki de söz konusu canlılar biz henüz insanlar olarak dünya üzerinde var olmadan önce bizim dünyamız ile iletişime geçmiş ve kendi zaman kavramları doğrultusunda bu iletişim gayet yakın bir dönemde gerçekleşmiştir. Yani biz insanlar olarak bu temasa tanık olmamış olabiliriz. Bir başka düşünceye göre ise kullandığımız teknolojiler ve düşünce yapımız sebebiyle dünya dışındaki canlıları ve onlardan gelecek herhangi bir mesajı çok yanlış yerlerde arıyor olabiliriz. Yani teknolojimiz yetersiz kaldığından ve yöntemimiz çöktüğünden kendilerine ulaşamıyoruz. Bir diğer düşünceye göre ise biz evrenin en ücra köşelerinden birindeyiz. Ve diğer canlılar bize uğramaya tenezzül etmiyor. Yani bizi var olmadıklarından değil canları istemediğinden ziyaret etmiyorlar. Söz konusu tüm bu düşüncelerin ne doğru ne de yanlış olduğunu ispat etmek ne yazık ki mümkün değil. Ancak belki bir gün gerçekten ziyaret edilmeye karar verirsek onlara sormak üzere bu soruları aklımızda tutmamız iyi olabilir.
Görüldüğü üzere Fermi Paradoksu yalnızca adı itibari ile bir paradoks. Ama bir paradoksun taşıması gereken özellikleri taşımıyor. Yani biz insanlık olarak çok düşük bir ihtimal olsada yalnız olabiliriz. Ama olasılıkla yalnız değiliz. Ya da içinde yaşadığımız tüm bu dünya bir rüyadan ibaret olabilir. Ne yazık ki bunu da kanıtlayamayız.