İçinde yaşadığımız gizlerle dolu bu evren gördüğümüzden ibaret olacak kadar küçük olabilir mi?
Neredeyse hepimizin tanıdığı bilimin önemli isimlerinden olan Nikola Tesla ile başlamak istiyorum. İnsanların çeşitli takıntılara sahip olması gibi Tesla’nın da bilinen bir takıntısı vardı. 3-6-9 sayıları… Mesela bir otelde ancak oda numarası 3 ve 3 ün katları olduğu zaman kaldığını biliyor muydunuz? Veya da bir yere girmeden önce oranın etrafında 3 kez döndüğünü? Peki Nikola Tesla bunu neden yapıyordu? Gelin beraber inceleyelim. Tesla’nın yaptığı araştırmalara göre gezegenlerin düğüm noktaları bu sayılarla bağlantılıydı, kök hücre ve yıldız dizilimlerinde ise yalnızca bu sayıları eksik buluyordu. Yani evrenin oluşumunun temelinde bu sayıların yattığına inanıyordu. Başka öne sürülen görüşlere göre de tanrı en başından bu sayılara bağlı kalarak evreni yaratmıştı. Yani varılan sonuç ortaktı.
“Eğer 3,6 ve 9 sayılarının ihtişamını ve önemini bilseydiniz evrenin kapılarını açacak bir anahtarınız olurdu” Nikola Tesla
3-6-9 Totemi Nasıl Yapılır?
Evrenin bir diğer sırrı ise bizim düşüncelerimiz ile işlemesidir. Sen evrene ne verirsen evren sana onu verir. Totemler de aslında bunun içindir diyebiliriz. Zihnimiz ve kalbimizle neye odaklanır inanırsak hayattan alacağımız da odur. Tabi bunun da kendine göre kuralları vardır. Ben burada araştırdığım kadarıyla günümüzde kullanılan 3-6-9 toteminden bahsedeceğim. Bu toteme göre çok istediğimiz bir hayali gün başlangıcı 3, gün ortası 6, gün sonu ise 9 kez yazılı veya sözlü bir şekilde 21 gün boyunca tekrar edersek gerçekleşecektir. Gün sayısı hangi sayının katı farkettiniz mi?
Elbet totem ne kadar doğru bilemeyiz deneyip oldu diyenler kadar deneyip olmadı diyen de olacaktır. Fakat bu sayıların evrenin gizemine dahil olduğuna kesin gözüyle bakabiliriz diye düşünüyorum.
Evren sırlarla dolu sonsuz bir alemse biz içinde bir nokta kadarız. Fakat yine de hepimiz evrende birer iz bırakırız.
Bilimle kalın