#EVDEKALARAK diye başlasak söze tam yeridir aslında. Şöyle düşünseniz ya, küçücük bir virüs yüzünden evlere saklandık ve bir çok insanla tanıştık aslında. Sende duyuyor musun? Virüs bize bir şeyler söylüyor. Meğer yaşadığımızı sandığımız bu evlerde bizden başka birileride yaşıyormuş. Hani şu sadece akşam yemeği yerken gördüğümüz insanlar.
Evet evde hayat var. Evde yaşayan diğer insanlarda da hayat varmış ve bu hayatlarımızı birleştirince ne kadar da güzel oldu. Meğer onlarla vakit geçirmek, onlarla sohbet etmek bizlere ne kadar da iyi geliyormuş. Şimdi size kısa bir soru soracağım cevabımı bana söylemeyin ha gerek yok yani. Sizce evdeki eşinizi, anne veya babanızı, onlarla oynamak için vakit bulamadığınız çocuklarınızı ne kadar tanıyordunuz?
Evet evde kalarak demiştik değil mi. Evde kalarak neler yaptık? Evde kalarak neler okuyup öğrendik?
Evet. Keşke olmasaydı Corona diye bir şey ve keşke kimse ölmeseydi ve biz bu kadar soruya normal yaşantımızda da cevap verebilseydik. Lakin bu hastalık bizlere çok şeyi de öğretti. Bizleri hep korkuttu hem öğretti.
Hepimiz bir panik halindeyiz öyle değil mi? Daha dün ağrıdığında umursamadığımız boğazımız bugün ağrıdığında korkudan, acaba demekten geceleri uyuyamaz olduk. Özellikle el temizliğimize belki sadece lavabodan çıkınca temizlerken, evde otururken saat başı kalkıp kar kürer gibi temizlemeye başladık. Emin olun mikroskop ile eline bakanlar bile oldu. Bu virüs bizlere neler öğretiyor böyle. Yoksa bu virüs bizleri akciğerlerimize saldırmadan da mı ele geçiriyor? Bunu yapabilir mi? Evet. Emin olun ve açık olun bu virüs hepimizi ele geçirdi. Televizyonu açtığımızda karşımızda Corona, kanal değiştirsen bile karşında. Mutfağa giriyorsun Corona fısıldıyor su içtin mi? Bolca su iç. Banyonun önünden geçiyoruz, ellerini yıka. Bir daha bir daha… Peki ne olacak bu halimiz? Düzelecek dostlar. Her şey düzelecek. NE hastalık kalacak nede o panik dolu hallerimiz. Evet evdekalın sağlıcakla kalın.
